| Şempanzem ve hepimizi alacak büyük ve yumuşak bir yatağım var. | Open Subtitles | وسرير كبير وثير وناعم يمكننا جميعا النوم فيه |
| Şempanzem ve hepimizi alacak büyük ve yumuşak bir yatağım var. | Open Subtitles | وسرير كبير وثير وناعم يمكننا جميعا النوم فيه |
| Ben doğduğumda ben de öyle sıcak ve yumuşak mıydım? | Open Subtitles | عندما ولت هل كنت دافئ وناعم كما كان؟ |
| - Cocker spaniel büyük bir köpek değil. - Evet, ama şirin ve yumuşak. | Open Subtitles | هذا النوع من الكلاب ليس ضخما - نعم، لكنه جميل وناعم الملمس - |
| Ve şu papağanı da, bir de şöyle küçük ve yumuşak bir şey. | Open Subtitles | شيء صغير وناعم. |
| Şey, yatak rahat ve yumuşak. | Open Subtitles | حسنا، السرير هو لطيف وناعم |
| Sizde gayet tatlı ve yumuşak bir taraf var Bayan Torres. | Open Subtitles | -هناك شيء لطيف وناعم جداً حيالكِ سيدة (توريس ) |
| ve yumuşak. | Open Subtitles | وناعم الملمس. |
| Küçük ve yumuşak, öyle mi? | Open Subtitles | صغير وناعم ؟ |
| ve yumuşak. | Open Subtitles | وناعم للغاية |
| Evet, yüzünüze sallanan büyük, yumuşak bir sosisim olduğuna inanıyorsanız. | Open Subtitles | أجل، و إن صدقتم هذا فكذلك لديّ، قضيب كبير وناعم . لأدليه أمام أوجهكم |
| Bahçede sıcak, yumuşak bir ballı çöreği paylaşırlarken görmüştüm. | Open Subtitles | لقد رصدتهم بالفناء يتشاركون بكعكٍ مملح وناعم وحار .مع خردل بالعسل |