| Şimdilik bunu kenara koyup bu girişimin doğruluğunu konuşalım. | TED | دعونا ننحيّ هذا جانباً الآن ونتكلم عن دقة هذه المحاولة. |
| Sadece bu akşam bir yemek yiyelim ve yalnızca ikimiz oturup, konuşalım. | Open Subtitles | لتناول العشاء الليلة. نحن الاثنان سنجلس ونتكلم |
| Gel biraz dışarı da konuşalım. | Open Subtitles | موسم صيد السمك بدأ في نيسان دعنا انا وانت نذهب الى الخارج ونتكلم |
| Dedikodu yaparız, kim kilo alıyor konuşuruz. | Open Subtitles | يمكننا أن نلطخ أنفسنا ونتكلم عمن سيصبح سميناً.. |
| Veya burada kalıp konuşabiliriz ta ki yanardağ ateşiyle ölene kadar. | Open Subtitles | أو يمكننا أن نجلس هنا فقط ونتكلم حتى نموت من البركان |
| -Dedim ki belki yukarı bir odaya çıksak sohbet ederiz falan. | Open Subtitles | قلت، ربما نصعد الى فوق ونتكلم -كغرفة نوم او شيء كهذا |
| Neden hep beraber oturup, yetişkinler gibi bu olayı konuşarak çözmüyoruz? | Open Subtitles | اذاً .. لماذا لا نجلس فقط ونتكلم عن ذلك مثل الراشدين |
| Hem yürüyelim, hem konuşalım. çünkü yaşayacaksan geç kalmak istemezsin. | Open Subtitles | هل بالامكان أن نمشي ونتكلم ؟ ففي حالة أنك مازلت حيا ، لا أريد أن نتأخر |
| Clark, burası bize göre değil. Başka bir yere gidip konuşalım. | Open Subtitles | كلارك هذا المكان لايناسبنا لنذهب إلى مكان آخر ونتكلم |
| Burası biraz gürültülü, gidip VIP bölümünde konuşalım. | Open Subtitles | إنه عالي إلى حدّ ما هنا لذا دعونا نذهب ونتكلم فوق في غرفة جلوس خاصة |
| Eğer bana inanmıyorsan, onunla konuşalım. | Open Subtitles | إذا كنتِ لا تصدقينني، دعينا نذهب ونتكلم إليه. |
| Pazar sabahı benim evime gel ve bunu konuşalım. | Open Subtitles | لتأتى معى الى منزلى يوم الاثنين صباحاً ونتكلم عن ذلك. |
| Hepimiz silahlarımızı indirelim ve bunu güzelce konuşalım olur mı? | Open Subtitles | لماذا لا نضع أسلحتا الآن ونتكلم بصورة لطيفة؟ |
| Ortak odaya gidip ayrımcılığı konuşalım bari. | Open Subtitles | دعينا نذهب إلى الاستراحة ونتكلم عن التفرقة العنصرية |
| O zaman seksi unut. Seksin başına neler açabileceğinden konuşalım. | Open Subtitles | لننسى مسألة الجنس ونتكلم عنماذايجلبالجنسمعه. |
| Yoldan geldiniz, dinlenin. Akşam yemeğinde konuşuruz. | Open Subtitles | سوف ترتاح بعد سفرك ثم نتناول العشاء ونتكلم |
| Evet, bazı sanatçılarla buluşacağım. Gidip bir kadeh şarap içmeye ne dersin? Biraz konuşuruz. | Open Subtitles | إنها رائعة,هاي أتريدين الذهاب لنشرب كأسين ونتكلم قليلا؟ |
| Gidip bir şeyler içelim mi, biraz da konuşuruz belki? | Open Subtitles | إنها رائعة,هاي أتريدين الذهاب لنشرب كأسين ونتكلم قليلا؟ |
| Birbirimize açılıp, konuşabiliriz. | Open Subtitles | نستطيع الإنفتاح على بعضنا البعض ونتكلم من قلبنا. |
| Eğer bir suçlaman varsa neden beni kelepçeleyip biraz sohbet etmiyoruz? | Open Subtitles | أذا أنت تتهمني في شيء ما لماذا لا تضع الأصفاد حول رسغي, ونتكلم في المركز |
| Neden silahları indirip bunu konuşarak halletmiyoruz? | Open Subtitles | لذا لماذا لا نضع اسلحتنا بالأرض، ونتكلم حول الموضوع |
| - Niye telefon açıp konuşmuyoruz hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | لم لا نستطيع أن ترفع الهاتف ونتكلم بكلام يفر بي |