Kendimize Pors & Rao diyoruz, Hindistan'da yaşıyor ve çalışıyoruz. | TED | نسمي أنفسنا بورز وراو، ونعيش ونعمل في الهند. |
Dünyanın farklı yerlerinden genç insan gruplarıyla çalışıyoruz. | TED | ونعمل مع شبكات من الشباب في أماكن مختلفة من العالم. |
Artık hayal ediyoruz ve aktif olarak imarcılar, ustalar, bölge halklarıyla çalışıyoruz, bunu, daha birçok ev ve aile adına gerçeğe dönüştürebilmek için. | TED | والآن، نحلم ونعمل جاهدين مع المطورين، والبنائين، والمجتمعات، لنحاول تحقيق ذلك في منازل عديدة ولعائلات كثيرة. |
Bütün ruhlarımızı şeytana satalım ve onun için çalışalım 'çünkü bu şekilde daha kolay oluyor. | Open Subtitles | فلنبع ارواحنا ونعمل لدى الشيطان لان ذلك اكثر ملائمة بهذه الطريقة. |
Yaşarız, çalışırız ve alışveriş yaparız ve oynarız, farklı yerlerde. | TED | نحن نعيش ونعمل ونتسوق ونلعب في أماكن مختلفة. |
Kanıtlar bulana kadar bu kana susamışlığı bırakıp bu işte çalışacağız yoksa ayrı ayrı çalışırız. | Open Subtitles | ،انظر، حتى تتبيَّن لنا كل الحقائق سنوقف إراقة الدماء، ونعمل على هذه القضية بشكل صحيح أو سنعمل عليها بشكل منفصل |
Şimdiye dek 14 dilde çalıştık, buna Fransızca, Swahili ve Arapça dahil ve Xhosa, Zulu ve Hintçe üzerinde de çalışıyoruz. | TED | وأدخلنا حتى الآن 14 لغة في النظام بما في ذلك الفرنسية والسواحلية والعربية، ونعمل حالياً على المزيد كلغة الزوسا والزولو والهندية. |
Bu şu demek, biz gerçekten orada cemiyetle beraber yaşayıp çalışıyoruz, ve onlar tasarım sürecinin bir parçası. | TED | وهذا يعني أننا نعيش ونعمل مع المجتمع، وأنهم جزء من عملية التصميم. |
Ve eski askerlerde intihar düşüncesi ve niyetini belirlemek için ABD Eski Asker İdaresi ile birlikte çalışıyoruz. | TED | ونعمل مع إدارة المحاربين القدامى لتحديد الأفكار الانتحارية والنية لديهم. |
Güney Kayonza adı verilen bir bölgede çalışıyoruz. Bu bölge Ruanda'nın en yoksul yerlerinden birisi. Ekibimiz esas olarak yaklaşık 400,000 kişiden oluşuyor. | TED | ونعمل في منطقة تسمى جنوب كايونزا، التي هي أحد أفقر المناطق في رواندا، مجموعة في الأصل تشمل حوالي 400 ألف شخص. |
Uzayın faydalarını sınırlayan engelleri ortadan kaldırmak için çalışıyoruz. | TED | ونعمل على هدم الحواجز التي تعيق الاستفادة من الفضاء. |
Ne kadar güzel ki, omuz omuzayız birlikte dua ediyor, birlikte çalışıyoruz... ..ve yüce Tanrımız bizden inayetini eksik etmezse bu serveti de birlikte paylaşacağız. | Open Subtitles | وهذا جيّد، نبقى معاً نصلّي معاً ونعمل معاً وإن تبسّم الربّ الرحيم بلطف على مسعانا، فسنتشاطر الثروة معاً |
Pentagon için, Kremlin için ve sizin için çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعمل لصالح البنتاجون ونعمل لصالح الكرملين وسنعمل لصالحكم |
Sabah saat 8 gibi başlıyoruz, öğleden sonra 4'e kadar çalışıyoruz. | Open Subtitles | نبدأ متأخرين قليلاً، في حدود الـ8: 00 صباحاً، ونعمل إلى الساعة 4: |
Birlikte çalışıyoruz, Bir tane olacak ve tek bir kalp. | Open Subtitles | ونعمل معاً، ومعً إرادتنا واحدة ورئيسنا واحد. |
Yetkililer tarafından arandığımız için gizli bir şekilde çalışıyoruz. | Open Subtitles | مُطاردون من قبل السلطات، ونعمل في الخفاء. |
Yetkililer tarafından arandığımız için gizli bir şekilde çalışıyoruz. | Open Subtitles | مطاردون من قِبل السلطات، ونعمل في الخفـاء |
Yetkililer tarafından arandığımız için gizli bir şekilde çalışıyoruz. | Open Subtitles | مُطاردون من قبل السلطات، ونعمل في الخفاء. |
Yetkililer tarafından arandığımız için gizli bir şekilde çalışıyoruz. | Open Subtitles | مُطاردون من قبل السلطات، ونعمل في الخفاء. |
Geçmiş geçmişte kaldı kaynaklarımızı birleştirip birlikte çalışalım. | Open Subtitles | عفا الله عما سلف نجمع مصادرنا , ونعمل معاً على هذه القضية |
Kaynaklarımızı ortada birleştirip bir takım olarak çalışalım. | Open Subtitles | لذا دعنا نجمع مواردنا ونعمل معاً كفريق واحد. |
Kanıtlar bulana kadar bu kana susamışlığı bırakıp bu işte çalışacağız yoksa ayrı ayrı çalışırız. | Open Subtitles | ،انظر، حتى تتبيَّن لنا كل الحقائق سنوقف إراقة الدماء، ونعمل على هذه القضية بشكل صحيح أو سنعمل عليها بشكل منفصل |