| Pastalar, hediyeler ve çeşit çeşit köfteler olan partiler. | Open Subtitles | حفلات فيها قالب حلوى وهدايا والكثير من الأطعمة وأرغفة اللحم |
| Bunu da ona kartpostal ve hediyeler göndererek garantiye almaya çalıştınız. | Open Subtitles | وشجعتها ببطاقات بريديه وهدايا قد رتبت لها |
| Şimdi, elde edilen tüm paralar, buna vergiler, gümrük gelirleri, savaş ganimetleri, resmi olmayan hediyeler ve rüşvetler de dahil, | Open Subtitles | , الأن , كل الأموال المستلمة متضمنة الضرائب , عائدات رسوم الجمارك الغنائم العسكرية , وهدايا ورشاوى غير رسمية |
| Hediyelik eşya ve Noel hediyeleri aldı. | Open Subtitles | انها اشترت الهدايا التذكارية وهدايا عيد الميلاد. |
| Deniz hediyeleri ve Çeşitli Şeyler" Denizkabuğu Şehri hediye dükkanı mıymış? | Open Subtitles | "مدينة الصَدَفَة" عبارة عن محل تذكارات وهدايا ؟ |
| Doğum gününde ve yıIbaşında ona hediyeler gönderdim. | Open Subtitles | لقد كنت أرسل له هدايا عيد ميلاده وهدايا عيد الميلاد. |
| Bedava yemek, bedava içecek, bedava hediyeler... | Open Subtitles | هناك طعام مجاني, ومشروبات مجانيه وهدايا مجانيه |
| Kömür ve çalıntı hediyeler aynı yerde mi yani? | Open Subtitles | قطعة من الفحم وهدايا مسروقة بمكان واحد؟ ربما ليست جزءاً من موقع الجريمة. |
| - Pasta ve hediyeler olacak. - Oyunlar ve balonlar. | Open Subtitles | ـ وسيكون هناك كعك وهدايا ـ وألعاب وبالونات |
| Öyle olsun. Pasta, hediyeler ve hayranlık ile sevgi şelalesiyle hayatımı kutlayabilirsiniz ama bana fena halde borçlusun. | Open Subtitles | ربما ستحتفلون بحياتي من خلال حفلة مع كيك وهدايا وسيل من الإعجابات والحب |
| Bekar New Yorklu'ların haftasonu alışverişle geçer - en son Vogue, çiçek, eski bekar New Yorklu'lar için hediyeler. | Open Subtitles | نهاية اسبوع مواطن (نيويورك) العازب تتعلق كلياً بالشراء مجلة (فوغ) الجديدة زهور جديدة وهدايا لمواطني (نيويورك) العزاب سابقاً |
| - Pasta ve hediyeler olacak. | Open Subtitles | -وسيكون هناك كعك وهدايا |
| Bekledikleri makbuzları getirmek olsun Noel hediyeleri olsun. | Open Subtitles | أحضر لهم الفواتير وهدايا عيدالميلاد |
| Bir sürü insan ağaçları veya ağır hediyeleri ya da Noel Baba çantalarını kaldırır. | Open Subtitles | كثيرا من الاشخاص يرفعون اشجارا وهدايا ثقيله او اكياس ( سانتا |
| Karlshorst'ta yaşıyorduk ve Yılbaşı hediyeleri ve çikolata dahil herşeyi taşıyan uçakların gürültüsünü, duyabiliyorduk. | Open Subtitles | ياكوفدرابكين الإدارة العسكرية السوفييت عشنا في (كارسوست)، وأمكننا سماع ضجيج الطائرات التي نقلت كل شيء بما في ذلك الشوكولا وهدايا عيد الميلاد |