| Hanukkah hediyesi olarak sana ve Pam'e bir kutu müzikli prezervatif gönderiyorum. | Open Subtitles | وهدية الحانوكة، أن يرسل لك مربع الموسيقى للواقي الذكرى. |
| Şebeke suyu, havalandırma ve hoş geldin hediyesi. | Open Subtitles | مياه في الصنبور ومكيف هواء، وهدية انتقال للمنزل الجديد؟ |
| Noel ve doğum günü hediyesi yerine geçti. | Open Subtitles | هذا يغطي اعياد الميلاد وهدية عيد ميلادي |
| 15 yılda sadece doğumgününde güzel bir kart ve hediye. | Open Subtitles | كل ما تعرفينه كارت تهنئة وهدية لطيفة في عيد ميلادك الـ 15 |
| 15 yılda sadece doğumgününde güzel bir kart ve hediye. | Open Subtitles | كل ما تعرفينه كارت تهنئة وهدية لطيفة في عيد ميلادك الـ 15 |
| - Tullius'tan haber ve hediye getirmiş yükselmek için hâlâ Gannicus'ı istiyor. | Open Subtitles | (لقد أحضر رسالة وهدية من (تيليوس (ويريد أيضا (جانيكوس |
| Ve hayat hediyesi beyin ölümü gerçekleşmiş donörlerden hayatta olan, akraba donörlere kadar genişledi -- bütün bir organını veya organın bir bölümünü, mesela karaciğerin bir bölümünü, akrabasına veya sevdiklerine verebilen kişiler. | TED | وهدية الحياة تم تمديد نطاقها من المتبرعين المتوفين دماغيا إلى متبرعين أحياء، أقارب-- أقارب قد يتبرعون بعضو أو جزء من أعضائهم، كالتبرع بجزء من الكبد، لأقارب لهم أو أناس أعزاء على قلوبهم. |
| Bir de bir ev hediyesi. | Open Subtitles | وهدية صغيرة للترحيب في البيت |
| Beni unutma hediyesi. | Open Subtitles | وهدية لا تنسيني |
| Vay, takip ve hediye. | Open Subtitles | عجباً - تعقب وهدية - |