"وهنالك الكثير" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok
        
    Tabii ki, bir insan olarak öğrenmem gereken çok şey var pilotluğa kıyasla çünkü kariyerim çok uzun yıllar sürmez. Open Subtitles وبكل تأكيد، وهنالك الكثير الذي يجب علي تعلمه كأنسان وليس فقط كسائق للسباقات، لأن مسيرتي كسائق قد لا تستمر لسنوات طويلة.
    Ve solumda duran bu genç adam için çok fazla şey söyleyebilirim. Open Subtitles وهنالك الكثير مما يمكنني قوله عن هذا الشاب الذي على يساري
    Ve şaka yapmamamız için pek çok sebep var. Sıralayayım mı? Open Subtitles وهنالك الكثير من الأسباب التي تمنعنا من إطلاق الدعابات, أيتوجب علي أن أذكرها لك؟
    Sonuç olarak aldırmaya karar verdim ama hamile kadınları gerçekten severim ayrıca anne olmakla ilgili çok eğlenceli görünen şeyler var ancak benim için annelik; kimseye televizyonu kapatmasını söyleyememek. Open Subtitles ولذلك قررت أن اجري العملية ولكني بالفعل أحب السيدات الحوامل وهنالك الكثير من الاشياء الممتعة حول كونك اما
    Çift öpüşür ve sarılır, çok güzel duygular hisseder. Open Subtitles الزوجان يقبلان ويحضنون بعضهم وهنالك الكثير من الشعور الرائع
    Bu kızlar çok genç, çok kırılmışlar ve onlardan çok var. Open Subtitles هؤلاء الفتيات صغيرات للغاية, إنهن محطمات جداً وهنالك الكثير منهم
    Geldiğim yerde bundan çok var. Open Subtitles وهنالك الكثير منه عندما تاتي في كل مره
    Çeyrek ay şenliği bu gece yapılacak. Ortalıkta çok fazla insan olur. Open Subtitles ... مهرجان " رُبع القمر " الليلة . وهنالك الكثير من الناس
    Hayır değil, tam da gitmesi gereken yere yönlendirildi ve daha da çok var yani annem de payını alacak merak etme. Open Subtitles لا , لا " ماغي",أنه موضوعي بالتأكيد هو يجب أن يكون وهنالك الكثير الكثير حولي لذا لا تقلقي , ستحصل أمي على ماتستحقه
    Burada bir çok farklı hisse var, çoğunluğu kurtlar. Open Subtitles وهنالك الكثير من الأسهم وأغلبهم كلاب-أغنياء
    Toz yıldız ışığını bloke eder ve çok fazla toz vardır. Open Subtitles يصد الغبار ضوء النجم وهنالك الكثير منه
    Ve onlardan da çok var. Open Subtitles وهنالك الكثير منهم
    Riske edilen çok şey var. Open Subtitles وهنالك الكثير على المحك
    Başarılıyım ve bu nedenle senden çok var elimde. Open Subtitles أنا ناجحة وهنالك الكثير
    Nikita ışıklara dikkat etse de hızlı araba sürüyor ve Londra'da çok trafik kamerası var. Open Subtitles (نيكيتا)، امرأة خفيفة ذات قدم قوية وهنالك الكثير من كاميرات التصوير المرورية في (لندن)
    - Dışarıdaydık. Chris'le kahvaltı yaptık. Restorandaki pek çok kişi doğrulayacaktır. Open Subtitles كنتُ بالخارج مع (كريس) أتناول الفطور، وهنالك الكثير من الناس بالمطعم ليؤكدوا ذلك.
    çok fazla görüş var. Open Subtitles وهنالك الكثير من الأراء.
    Ve sayıları çok ama çok fazla. Open Subtitles وهنالك الكثير... والكثير والكثير منهم
    Ve sayıları çok ama çok fazla. Open Subtitles وهنالك الكثير... والكثير والكثير منهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more