"ووالداي" - Translation from Arabic to Turkish

• ve ailem
• Bizimkiler
• ailemin
• ailem de
• ailem davranışlarımı

Ama ben zeki ve sorumluyum ve ailem kapı komşunuz.
ولكنني ذكية ومسؤولة ووالداي سيكونان بالمنزل المجاور.

ve ailem yapmalısın dediği halde onlara hayır diyebilir miyim?
ووالداي يقولان أن علي ذلك؟ أستطيع أن أقول لا؟

Dün gece evin altını üstüne getirdim Bizimkiler de eve dönmek üzere.
منزلي متضرر بالكامل من ليلة الأمس ووالداي قادمان إلى البيت

Sevinecektir. Bizimkiler onu reddetti. Artık pek konuşmuyorlar.
سوف يحب ذلك ووالداي فعلوا شيئاً به ولم نعد نتحدث معه

ailemin bana bu ismi vermesi de Yahudilikle bir çeşit duygusal bağlılık hesabı.
ووالداي سموني بهذا الأسم كنوع من الإرتباط الوجداني باليهودية

Ona bunun için izin vermediğinizi biliyorum, benim ailem de izin vermedi.
أعلم أنّكم كنتُم ستُمانعونه ووالداي كذلك

Delirmenin eşiğindeyim, ama ailem davranışlarımı düzeltmem gerektiğini düşünüyor.
لقد أوشكت أفقد عقلي ووالداي يعتقدان أنني في حاجة إلى تقويم للأهداف

Hatırlıyorum da, çocukken ne bileyim, belki yedi, sekiz yaşlarımdayken büyükbabam ölmüştü ve ailem beni cenazeye götürmüştü.
أتذكر عندما كنت طفلاً كنت , لا اعرف, ربما في السابعة او الثامنة. جدي توفي. ووالداي وهما ينظران الي نعشه وهو يهبط تدريجياً الي قبره.

Ablamla tartışmıştık ve ailem onun tarafını tuttu.
أختي وأنا كان لدينا جدال حول شيء ما " ووالداي أخذآ جانب "ميليسا

17 yaşındaydım ve ailem bana söylememeyi seçti.
بعمر 17 عاماً ووالداي لم يخبروني

ve ailem benim büyük bir kaybeden olmadığımı anlayacaklardı.
ووالداي لن يرون أني فاشل كبيراً

ve ailem ayrıldı.
ووالداي مفلسان.

Bizimkiler evi kiraya verememiş.
ووالداي لن يستأجرا المنزل،

Bizimkiler evde bile değil oysa.
ووالداي ليسا حتى هنا.

Çünkü ailemin parçalandığı bu eve gelmek Melissa'nın bunların bir parçası olması.
تخرج مبكراً لأن العودة إلى هذا المنزل ... ووالداي ينفصلان

En başlarda, ailemin ve yeni karımın çok iyi anlaştıklarını söyleyemem, ama Joy, benim yaptığım, ama ailemin onaylamadığı ilk şey değildi.
لا أستطيع القول أن (جوي) ووالداي اتفقوا سريعاً لكن زواجي من (جوي) لم يكن أول شي أفعله لايوافق عليه والدّي

Tıpkı Jason'ın kardeşim olması ve ailemin ailem olması gibi.
مثل كون (جيسون) اخي ووالداي هُما والداي.

İğrenç bir şey, ailem de iyice zıvanadan çıktı.
- انها مقرفة جدا ووالداي مجنونان تماما

Sıkıldım. ailem de öldü.
أنا مالل ووالداي متوفيان

Benim ailem de öyle.
ووالداي أنا كذلك