| Çok güzel bir kızarkadaşı varmış ve babası bölgenin en büyük gölüne sahipmiş. | Open Subtitles | وكانت لديه صديقة جميلة ووالده كان يملك أكبر بركة في الغابة |
| Annelerimiz iyi arkadaştı. babası şehrin vaiziydi. | Open Subtitles | أمهاتنا كانتا أفضل صديقتين في ذاك الوقت ووالده كان وزير المدينة |
| Annesi emekli bir belediye başkanı babası ise orduda albaymış. | Open Subtitles | والدته محافظة متقاعدة ووالده كان عقيدًا في الجيش |
| Ve babası tefecinin tekiydi; ondan işin inceliklerini öğrenmiş olabilir. | Open Subtitles | ووالده كان مُقرضاً أيضاً ربما تعلّم منه بعض الحيل |
| Benim babam limanlarda çalışmış. Onun babası Dünya Ağır Sıklet Şampiyonu. | Open Subtitles | ووالده كان بطل العالم في الوزن الثقيل |
| babası blogcuydu. | TED | ووالده كان مدونا. |
| babası da çocuğu garaja zincirlemiş. | Open Subtitles | ووالده كان يربطه في المخزن |