| Bu sefer yarım yamalak iş yapmayacağız. Herkesin kimlik belgesi olacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك حد هذة المرة , أيها السادة سيكون هناك بطاقات ووثائق لكل شخص |
| Bu kez yarım yamalak bir iş olmayacak. Herkese kimlik belgesi hazırlanacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك حد هذة المرة , أيها السادة سيكون هناك بطاقات ووثائق لكل شخص |
| Bu sefer yarım yamalak iş yapmayacağız. Herkesin kimlik belgesi olacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك حد هذة المرة , أيها السادة سيكون هناك بطاقات ووثائق لكل شخص |
| Onun içinde sadece telif belgeleri ve vergi belgeleri bulabilirsin. | Open Subtitles | كلّ ما ستجدينه في ذلك الصندوق هو بيانات العائلة المالكة ووثائق الضريبة. |
| Sosyal Güvenlik kartı, doğum sertifikası ve evlat edinme belgeleri. | Open Subtitles | بطاقة ضمان إجتماعي، شهادة ميلاد ووثائق التبني. |
| Savunma dünyanın her yanından gelen dini ve politik mültecileri belgeleri ile birlikte mahkemeye getirecek. | Open Subtitles | سيقدم الدفاع شهودًا ورسائل ووثائق... من اللاجئين الدينيين والسياسيين حول أرجاء العالم... |
| Uyumluluk belgesi, işgücü dairesi onayı ve çalışma saati belgesi. | Open Subtitles | إمثتال "أوشا"، دائرة العمل المأجور ووثائق ساعات العمل. |
| Sabit disk ve arazi belgeleri karşılığında mı? | Open Subtitles | مقابل القرص الصلب ووثائق الأرض؟ |
| Ve seyahat belgeleri, Shepherd'ın | Open Subtitles | (ووثائق سفر تُشير إلى أن (شيبارد |