"Senden faydalandım, her doktorun kabusu olabilecek bir duruma soktum." | Open Subtitles | لقد قمت باستغلالك ووضعتك في موقف يمثّل كابوساً لأي طبيب |
Sizi yanılttım, sizi gereksiz bir riske soktum ve gelme nedenimiz olan esas maddeyi geri alamadık bile. | Open Subtitles | لقد صوّبت نحوك ووضعتك بمخاطرة غير ضرورية ونحن حتى لم نجلب الشيء الذي جئنا من اجله |
Diğerlerine yardım etme yolundaki amacını istismar ettim..." " Ve seni her "Doktorun Kabusu" olabilecek bir duruma soktum." | Open Subtitles | ووضعتك في موقف يشكل كابوساً لكلّ طبيب |
Senin ona yardım edeceğini söyledim, ve seni Viper Room'un listesine aldı. | Open Subtitles | أخبرتها أنه يمكنك مساعدتها. و ووضعتك في لائحة الانتظار، |
Sosyal hizmetlerin yardım eli uzanıp seni bu üzücü durumdan çıkardı ve sana, zarar görmeyeceğin bir aile verdi. | Open Subtitles | اليد العملاقة للخدمات الإجتماعية وصلت إليك وأخرجتك من حالتك المأساوية ووضعتك عند عائلة لاترى فيك أيّ ضرر |
Diğerlerine yardım etme yolundaki amacını istismar ettim..." " Ve seni her "Doktorun Kabusu" olabilecek bir duruma soktum." | Open Subtitles | ووضعتك في موقف يشكل كابوساً لكلّ طبيب |
Bensiz gidin! Evlat, seni hiç güvenli olmayan bir duruma soktum mu ben? | Open Subtitles | -يا بُنيّ، أسبق ووضعتك في وضع غير آمن؟ |
Sihir konusun da dikkatsizdim ve seni yarı yolda bıraktım. | Open Subtitles | كنت عديمة المسئولية بالسحر، ووضعتك بموقف صعب جدًا. |
Numaranı kopyaladı ve seni suç mahalinde görüntülere koydu ki telefonunun çalındığını söyleyemeyesin. | Open Subtitles | لقد قامت بنسخ رقمك ووضعتك في مسرح الجريمة حتى لا تقول أن هاتفك قد سُرق |