| Pekala, evlat, benim biraz işim var gibi görünüyor. | Open Subtitles | لا عليك يا بني ويبدوا ان لدي الكثير من العمل علي القيام بهِ |
| Gerçekten bir tatile ihtiyacım var ve burdan bakınca senin de var gibi görünüyor. | Open Subtitles | فى الحقيقة أريد اجازة ويبدوا أنك أيضاً تريدين |
| - Hayır, kamp yerine döndüler ama yakınlarda tatlı su var ve senin de kullanmaya ihtiyacın var gibi görünüyor. | Open Subtitles | كلا، هم في المخيم لكن هناك مياه عذبة بالقرب ويبدوا أنك تحتاجين الى الماء |
| An itibariyle bir enkaz görüyoruz ve görünüşe göre kurban hala enkazın içinde. | Open Subtitles | كن على علم بأنه لدينا ،حطامٌ بالموقع ويبدوا بأن الضحية .لازالت داخل المركبة |
| Orada birkaç yol işaretine baktım... ve görünüşe göre çita bizi yanlış yoldan getirmiş. | Open Subtitles | رأيت إلى بعض علامات الطريق هناك ويبدوا أن النمر أخذنا في أتجاه آخر |
| Orada birkaç yol işaretine baktım... ve görünüşe göre çita bizi yanlış yoldan getirmiş. | Open Subtitles | رأيت إلى بعض علامات الطريق هناك ويبدوا أن النمر أخذنا في أتجاه آخر |
| Ve Florida'nın sunabileceği çok şey var gibi görünüyor. | Open Subtitles | ويبدوا ان فلوريدا تمتلك الكثير لتقدمه. نعم. |
| Bu kadınlar şimdilerde 70-80'lerindeler ve yetkililere meydan okup, ki sağduyu gibi görünüyor, bölge içindeki atalarının evlerine dönmüşler. | TED | النساء في المنطقة الأن تتراوح اعمارهن ما بين 70 و 80 وهن آخر الناجين من المجموعة التي تحدوا السلطات ويبدوا انهم أعتمدوا علي حدسهم حيث عادوا إلى ديار اسلافهم داخل المنطقة. |
| Ve henüz, özür en zor söylenecek söz gibi görünüyor. | Open Subtitles | ويبدوا ان اسف هي اصعب كلمة يمكن قولها |
| özür en zor söylenecek söz gibi görünüyor. | Open Subtitles | ويبدوا ان اسف هي اصعب كلمة يمكن قولها |
| Bunu kabullenmesi zor gibi görünüyor. | Open Subtitles | ويبدوا انها تتلقى الأمر بصعوبة |
| uzun süredir yapmak istediği şey olmuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | ويبدوا ان هذا ما كان يسعى اليه منذ فترة |
| Veremli koğuşuna girmeye hazırmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | ويبدوا كأنه جاهز ليوم السل العالمي |
| Sadık bir adam olarak ve henüz hala yeterli değil gibi görünüyor olabilirim. | Open Subtitles | امانة اقصي ما يستطيع اي رجل ويبدوا انه يظل عير كافياً! |
| Onu alabilmemin tek yolu da bu gibi görünüyor. | Open Subtitles | ويبدوا بأن هذه الطريقه الوحيده لاستعيده |
| ve görünüşe göre 1.50'lik birine göre ayarlanmış. | Open Subtitles | ويبدوا بأنه معدل لشخص يقترب من خمسة أقدام |
| Evet ama parkta hâlâ iletişim cihazı var ve görünüşe göre birileri de cihazı açmış. | Open Subtitles | نعم، لكن لا يزال يوجد أجهزه له في المنتزه ويبدوا أن أحدهم شغل واحدة منها |
| - Klasik. - ve görünüşe göre hala etkili. | Open Subtitles | ـ كلاسيكيه ـ ويبدوا أنها مازالت فعاله |
| - Uyandırdığım için üzgünüm efendim. Teal'c döndü ve görünüşe göre bir sorunumuz var. | Open Subtitles | أسفه لإيقاظك سيدى عاد * تيلك * ويبدوا أنه لدينا مشكله |
| ve görünüşe göre gelirken tüm diğerlerini de getireceğim. | Open Subtitles | ويبدوا أنني سأحضر الآخرين ايضا |