| Bakanların nerede oturduğu ve gökyüzünü huzurla kutlama. | Open Subtitles | حيث يجلس وزراء السماء ويحتفلون بالرخاء والسلام |
| Bakanların nerede oturduğu ve gökyüzünü huzurla kutlama. | Open Subtitles | حيث يجلس وزراء السماء ويحتفلون بالرخاء والسلام |
| Hemcinsleri insanoğullarının ölümünü kutlama. | Open Subtitles | ويحتفلون بموت هؤلاء الرجال التافهين. |
| Umutla bekledikleri özgürlüklerini kutluyorlar. | Open Subtitles | ويحتفلون بالكثير من الآمال التي ستصبح أخيراً الطريق نحو أمة مُستقلة. |
| Onlar ise Paskalya Bayramını kendi kiliselerinde kutluyorlar. | Open Subtitles | ويحتفلون -ايضا- بعيد الفصح في كنيستهم الخاصه. |
| Ve bunu her yıl bir festivalle kutluyorlar. | Open Subtitles | ويحتفلون بهذا في عيدٍ سنوي |
| Sahilde kutlama yapılıyor. | Open Subtitles | القراصنة في الشاطئ يشربون ويحتفلون |
| Bu yüzden benim için kutlama yapıyorlar. | Open Subtitles | ويحتفلون بي من أجل ذلك |