| haberleri izliyorlar, interneti kullanıyorlar ve bu fotoğrafla karşılaşmışlar. | TED | ويشاهدون الأخبار والإنترنت، وتوصلوا إلى هذه الصورة. |
| Birçok eyaletten büyük bir kalabalık toplandı... bekliyor ve izliyorlar. | Open Subtitles | وتجمعت جماهير من انحاء الولايات التحده ينتظرون ويشاهدون |
| Ve insanlar saatlerce bu kutuyu oturup izliyorlar mı? | Open Subtitles | يجلس الناس ويشاهدون ذلك الصندوق لساعات متواصلة؟ |
| sabah banka soygunu yapıp... öğleden sonra kendilerini televizyonda izliyorlar. | Open Subtitles | يسطون على البنوك في الصباح... ويشاهدون أنفسهم فى التلفاز بعد الظهر. |
| Bira içip maç izliyorlar. | Open Subtitles | يشربون الجعة ويشاهدون كرة القدم. |
| Televizyonumuzu izliyorlar. | Open Subtitles | ويشاهدون تلفازي |
| Dinliyorlar, izliyorlar. | Open Subtitles | .وأنهم يصغون ويشاهدون |
| - Bir araya toplanmış izliyorlar. | Open Subtitles | إنهم يجتمعون ويشاهدون |