| Bu tür oyunu ve inşa etmeyi tetikleyen düşünce tarzını kolaylaştıracak bu eşyaları kaybediyorlar. | TED | إنهم يفقدون تلك الأشياء التي تساعدهم، ويفقدون ذلك النوع من اللعب و التفكير البنّاء |
| Sinyali kaybettik. Hâlâ çok hızlı ilerliyorlar ve irtifa kaybediyorlar. | Open Subtitles | لقد فقدنا الإشارة، لازالوا يتحركون بسرعة ويفقدون الاتجاه |
| Eski hükümetin kalıntıları zayıf ve hızla destek kaybediyorlar. | Open Subtitles | بقايا الحكومة القديمة وهو ضعفاء ويفقدون الدعم بسرعة |
| Ölüyorlar. sekillerini kaybediyorlar. Yüzyillardir buradalar, açlar. Görüntülerini kaybediyorlar. | Open Subtitles | هم على وشك الهلاك ويفقدون ذاتهم.لقد كانو هنا لقرون.جائعين ويفقدون صورتهم |
| İş başındaki insanlar kontrollerini kaybediyorlar. | Open Subtitles | الناس في العمل يتذمرون ويفقدون السيطرة على أنفسهم. |
| Böylece güçlerini kaybediyorlar. Bir noktadan sonra sıcak su ağızlarından içeri giriyor, böylece içten de pişiyorlar. | TED | وبذلك يفقدون مقاومتهم ويفقدون قوتهم، حتى وصولهم في النهاية إلى النقطة حيثُ تدخلُ المياه الحارة إلى أفهواهم لتطهو أجسامهم من الداخل إلى الخارج. |
| çünkü o çizgide yaşıyorlar her gün insan kaybediyorlar. | Open Subtitles | ويفقدون اشخاص كل يوم |