| Asansörün üstünde saç ve elyaf ip parçaları bulmuşlar. | Open Subtitles | وَجدوا ليفَ الحبلَ والشَعرَ على قمةِ المصعدِ. |
| Cinayet mahallinde bir prezervatif bulmuşlar, Doğru mu? | Open Subtitles | وَجدوا أحد واقياتكَ الجنسيةِ في الموقعِ، حقّ؟ |
| Koç Hayden'in cesedini burada, duşların yanında bulmuşlar. | Open Subtitles | وَجدوا مدرّبَ هايدن جسم هنا، بجانب زخّاتِ المطر. |
| Yunanistan'da, analog bir bilgisayar aygıtı buldular 2,000 yıldan daha yaşlı. | Open Subtitles | في اليونان، وَجدوا أداةَ حاسوبِ مناظرةِ ذلك على بعمر 2,000 سنةً. |
| Anneni, sen doğduğun gece saklanırken buldular. | Open Subtitles | وَجدوا أمَّكَ حيث كَانتْ تَختفي في ليلةِ ولادتك |
| Uçakta sıçan bulundu. | Open Subtitles | اتَعْرفُين بأنّهم وَجدوا الجرذانَ في طائرةِ زوجِ أمّكِ. |
| Bıçağını bulmuşlar, üstünde parmak izleri varmış. | Open Subtitles | وَجدوا السلاحَ، سكين جزَّار و عليه بصماته |
| Teknesini bulmuşlar, onu da aramışlar, ta ki ölü ilan edilene dek. | Open Subtitles | وَجدوا مركبَه و بحثوا عنه إلى الأبد حتى أعلنوه ميت |
| Cinayet aletini bulmuşlar Kyle ile Carla'yı gösteren kaseti de cinayetten birkaç dakika önce. | Open Subtitles | ...وَجدوا سلاحَ الجريمهَ . . وشريط المراقبةَ الذي يبين كايل وكارلا مع بعضهما البعض |
| Otobanın karşı tarafında şeker bulmuşlar. | Open Subtitles | وَجدوا a jawbreaker على الجانبِ الآخرِ للطريق السريعِ. |
| Taksinin ön koltuğunda bir tırnak parçası bulmuşlar. | Open Subtitles | وَجدوا جزءَ a أظفر في المقعدِ الأماميِ لسيارةِ الأجرة. |
| Babasını kanlı bir tişörtle kanepede sızmış hâlde bulmuşlar. | Open Subtitles | وهم وَجدوا أَبّ مُغمى على الصوفا في a منقّع بالدم الفانيلة. |
| Evet, şimdi de ölü bir falcı bulmuşlar, Sedona Wiley, fal bürosunda. | Open Subtitles | حَسناً، الآن وَجدوا a روحي جداً، سيدونا ويلي، في الدكانِ الغامضِ. |
| Cesedi bu öğleden sonra buldular, ama kim olduğunu öğrenmek için Prine'ye onun kafasını serbest kalıncaya kadar koruyacağımı söyledim. | Open Subtitles | هَلْ أخبرتَ الشرطةَ مَنْ هي كَانتْ؟ وَجدوا جسمَها بعد ظهر اليوم، |
| Biliyorsunuz, cinayet mahalinde DNA'ları Christian'la tutan bir prezervatif buldular. Yani ? | Open Subtitles | تَعْرفُ بأنّهم وَجدوا واقية جنسية في مشهدِ الجريمةَ الذي يَجاري دي إن أي كريستين. |
| Daniels'ı buldular, nerede olduğunu biliyorlar. | Open Subtitles | لا، وَجدوا دانيلز. يَعْرفونَ حيث أنَّ هو. |
| Bir kısmını buldular, ama öteki kısmını saklamış. | Open Subtitles | وَجدوا قطعةَ واحدة منها، لَكنَّه أخفىَ قطعةً أخرى، موافقة؟ |
| Bir hafta sonra, iki öğrenciyi de ölü buldular. | Open Subtitles | إسبوع واحد لاحقاً، وَجدوا كلتا أجسام الطلابِ - ميتة. |
| Ama bir şişe kapağını çok eğlendirici buldular. | Open Subtitles | لَكنَّهم وَجدوا a قبّعة قنينةِ بأنّهم إعتقدوا كَانَ فرحانينَ. |
| Uçakta sıçan bulundu. | Open Subtitles | اتَعْرفُين بأنّهم وَجدوا الجرذانَ في طائرةِ زوجِ أمّكِ. |
| Prezervatif bulmuş, Kyle'in sperması, kızın parmak iziyle. | Open Subtitles | وَجدوا واقية جنسية عليها "مني" كايل وبصمات أصابع الإمرأةَ عليه |