| Brass, kadının yazdığı dergide edötürü de olan kocasına ulaştı. | Open Subtitles | حَسناً، وَصلَ براس زوجها، الذي أيضاً محرّر مجلة تَكْتبُ ل. |
| Bir saat önce havaalanına ulaştı, hep burada kalıyor. | Open Subtitles | وَصلَ إلى المطارِ قبل حوالي ساعة، و يَبْقى دائماً هنا. |
| Etkilenmiş bir asker DHD'ye ulaştı ve geçidi açtı. | Open Subtitles | جندي مُصَاب وَصلَ إلى دي إتش دي وفَتحَ البوابة. |
| Şimdi bir e-posta, zaman çizelgesi değişikliğiyle birlikte, gelen kutuna ulaştı. | Open Subtitles | - بريد إلكتروني فقط وَصلَ في صندوقِ وارداتكَ بتغييرِ جدولَ المواعيد. |
| Pakistan ve ABD arasındaki tansiyon zirve noktaya ulaştı. | Open Subtitles | تَوَتّرات بين باكستان والولايات المتّحدة وَصلَ a درجة غليان. |