| Davey, seçim sonrasına kadar uslu duracağına söz vermiştin. | Open Subtitles | ديفي، وَعدتَ بأنّك تَتصرّفُ حتى بعد الإنتخابِ. |
| Kimseye söylemeyeceğine söz vermiştin! | Open Subtitles | انت وَعدتَ أَنْك لن تخبرَ أي واحد |
| O şeyi çıkaracağına söz vermiştin. | Open Subtitles | وَعدتَ بأنّك تَأْخذُ بأنّ الشيءِ مِنْ. |
| Ama burada yapacağına söz verdin Niles. | Open Subtitles | لكن، النيل، وَعدتَ أنت سَيكونُ عِنْدَكَ هو هنا. |
| Dinleyicilerine söz verdiğin jenerik müziği mi? | Open Subtitles | هَلْ ذلك يَجِبُ أَنْ يَعمَلُ باللحن الرئيسي الجديدِ وَعدتَ مستمعيكَ؟ |
| - Söz veriyoruz. - Bu akşam 4 kez söz verdiniz. | Open Subtitles | وَعدتَ ذلك أربع مراتِ اللّيلة. |
| Yarın süresi dolacak olan kamu spotlarında bana yardımcı olacağına dair söz vermiştin. | Open Subtitles | أولئك بي إس أي إس وَعدتَ بأنّك تُساعدُني مَع مُسْتَحق غداً. أوه , gosh، روز، أنا حقاً صباحاً آسف. |
| Telefonda yardım edeceğine söz vermiştin Yardım etmek istiyorum ama benden istediğiniz bu şey yüzünden işimi kaybedebilirim | Open Subtitles | - عندما كلمتك، وَعدتَ بمُسَاعَدَتي! أنا أريد أن أساعد. لكنك تسألنى أن أفقد وظيقتي |
| Bira yerine kırmızı şarap içmeyi deneyeceğine söz vermiştin! | Open Subtitles | وَعدتَ بأنّك ستُحاولُ الشرب النبيذ الأحمر بدلاً مِنْ البيرةِ! |
| 15. evlilik yıldönümümüzde burada olacağına söz vermiştin. | Open Subtitles | وَعدتَ بالبَقاء لذكرانا الخامسة عشرةِ |
| Sana anlattıklarımı Danielle üzerinde kullanmayacağına söz vermiştin. | Open Subtitles | وَعدتَ بأنّك لا تَستعملَ أيّ شئ علّمتُك على danielle. |
| Taş cilalama aletini göstereceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | وَعدتَ بتَشويفي ذلك ملمعِ الصخرةِ. |
| söz vermiştin; hiçkimse benim tarafımda yatmayacaktı... | Open Subtitles | وَعدتَ لا أحد يَنَامُ على جانبِي... |
| Sorunsuz gireceğimize söz vermiştin. | Open Subtitles | وَعدتَ دخولاً بدون حادثةِ. |
| - Bunun olmayacağına söz vermiştin. | Open Subtitles | - وَعدتَ بان هذة لن تَحْدثَ. |
| Judah, yardım edeceğine söz vermiştin! | Open Subtitles | يهودا، وَعدتَ بمُسَاعَدَتي! |
| Babama bi söz verdin | Open Subtitles | لَقد وَعدتَ وَالدِى أَن تَصِلُنِى إِلىَ الأَمَان |
| Sigarayı bırakacağına söz verdin. | Open Subtitles | وَعدتَ بأنّك ستَتوقّفُ عن التَدْخين. |
| Sadece Adrian'a söz verdiğin şeyi unutmadığına emin olmak istedim. | Open Subtitles | Um، أنا فقط أُريدُ أَنْ أَتأكّدَ ذلك تَتذكّرُ ما وَعدتَ أدريان. |
| söz verdiğin gibi cinsel ilişki istiyorum. | Open Subtitles | ولَهُ علاقاتُ جنسيةُ مثل أنت وَعدتَ. |
| - Şşt, söz verdiniz. | Open Subtitles | - Hup، وَعدتَ. |