| Farklı türde hırdavat dükkânlarının arasında büyüdüm ve gece pazarlarına gitmeyi severim. | TED | ترعرعت محاطاً بأنواع مختلف من متاجر الخردوات، و أحب الذهاب إلى الأسواق الليلية. |
| # Partileri, horoz dövüşlerini, # hamağımı ve barakamı severim. | Open Subtitles | أحب الحفلات و معارك الديوك أحب أرجوحتي و أحب كوخي أحب انحناءة خصركِ |
| Gülümsediğinde burnunla yaptığın o küçük şey artık hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | و أحب هذا الشئ الذي تفعليه بأنفك عندما تبتسمين |
| Evin de benim gibi olması hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | و أحب أن يتماشى المنزل مع ذوقى |
| İngilizlere çok büyük saygı duyuyorum. Buraya bayılıyorum. | Open Subtitles | أنا أحترم الإنجليز كثيراً و أحب هذا المكان |
| Zaten cinayetten nefret ediyorum ve ciddi arkeolojik çalışmalara bayılıyorum! | Open Subtitles | ليتابع العمل الآثاري الإحترافي أنا أكره الجريمة و أحب العمل الآثاري الإحترافي |
| Tarifler hazırlamayı severim. | Open Subtitles | أنا أحب أن أبتكر وصفات و أحب أيضا عيد الشكر |
| Sorun değil, muz ekmeğine bayılırım. Cevizi çok severim. | Open Subtitles | لا أمانع أبداً ، فأنا أحب كيكة الموز و أحب الجوز |
| Onu burada tutamazdım, odamı düzenli tutmayı severim. | Open Subtitles | لم أستطع إبقاءها هنا, و أحب ترتيب الأشياء |
| - Evet öyle, dakik adamları severim. | Open Subtitles | نعم، أنتم كذلك و أحب الرجل الذي يأتي في موعده |
| Büyük göğüslü fahişeleri severim Kavga etmeyi severim. | Open Subtitles | أحب العاهرات ذات الأثداء الكبيره و أحب القتال |
| Peki. Açıkhavayı, doğayı severim. | Open Subtitles | حسناً، أحب النشاطات الخارجية و أحب الطبيعة |
| Bana yardım etmeye çalıştığını biliyorum ve bu çok hoşuma gidiyor ama... | Open Subtitles | أعرف أنك تحاولين مساعدتى للتغلب على هذا ، و أحب ...ذلك منك و لكنى |
| Bu benim işim. Takımıma arka çıkmak hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | إنها مهمتي ، و أحب أن أقف بجانب فريقي |
| Dürüst ol Senin için hiçbirşey hissetmiyorum, ve bu hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | لأكونصريحة... . انا لاأشعر بأي شيء نحوك و أحب هذه الطريقة فعلاً. |
| Evet. Verdiği his hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | نعم, و أحب أحساسها على |
| Burada olmaya, enerjiyi hissetmeye ve birinci sıra seçimine sahip olmaya bayılıyorum. | Open Subtitles | اشعر بالطاقة و أحب أن أحصل على الخيار الأول |
| Gözündeki koyu makyajı seviyorum. Ayrıca kokuna da bayılıyorum. | Open Subtitles | أحب المكياج الغامق على عينيك و أحب رائحتك أيضاً |
| Ve bayılıyorum, duyun beni, bayılıyorum kız olmaya. | TED | و أحب ...إسمعوني .. أنا أحب .. أحب.. أحب كوني فتاه |