| Ben de gelip kardeşime bir merhaba diyeyim dedim. | Open Subtitles | لذا فكرت أن أمر و أقول مرحبا لأخي الصغير. ماذا؟ |
| Sana şu anda söylüyorum, Bu gezegendeki en iyi hediye veren insanım. | Open Subtitles | و أقول لكِ من الآن، أنا أفضل مُقدّم هدايا على وجه الأرض |
| Çılgınca bir tahmin edicem ve dondurma aracında olmadığımızı söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأستعمل طريقة التخمين و أقول بأننا لسنا في شاحنة المثلجات |
| Bu iki ölüm ilanıma bakıp şöyle düşündüğümü hatırlıyorum: "Oh, ben tamamen yanlış yoldayım. | TED | و أتذكر مراجعتى لهاتين النسختين من نعى وفاتى و أقول , يا للهول أنا على الدرب الخاطئ تماماً |
| Ben psişik Droopy. Her şeyi görürüm, bilirim ve söylerim. | Open Subtitles | انا دروبى المطلع ارى و اعرف و أقول كل شئ |
| Sana appletini almamı ve ne kadar güzel göründüğünü mü söylemeliyim? | Open Subtitles | هل تريدين ان اشتري لك تفاحة و أقول لك أنك رائعــة؟ |
| Tedbirli olmak adına birçoğumuz diyorum çünkü dört yaşındaki küçük kızım doğduğundan beri bu fikirlerden bahsettiğimi duyuyor. | TED | و أقول ان معظمنا مع بعض الدراسة مثل ابنتي ذات الاربعة اعوام تسمعني اتحدث عن هذه الافكار منذ ولادتها |
| Onu seviyorum ve asla bırakmam mı diyeyim? | Open Subtitles | و أقول أنني أحبه و لن أدعه يذهب؟ |
| Çağırıp şöyle mi diyeyim: | Open Subtitles | اتصل و أقول: "طاولة لاثنان باسم لاغارد"? |
| Masaları dolaşıp herkese merhaba diyeyim. | Open Subtitles | سوف أمر على الناس و أقول مرحباً |
| Bu "şanslıyız" kısmını gelişmekte olan dünyada hiç kimse aşılanmamış olduğu için söylüyorum. | TED | و أقول لحسن الحظ, لأنه تقريبا لا يوجد أحد في العالم النامي تم تطعيمه. |
| İçişleri özel avukatıyım ve başının çok büyük bir belaya girebileceğini söylüyorum. | Open Subtitles | أنا محامية خاصة في الشئون الداخلية و أقول لك أنه يمكن أن تتورط في مشاكل كبيرة |
| Her gün, o hastaneye gidiyorum ve bunun beni, iyi bir baba yaptığını söylüyorum kendime. | Open Subtitles | اذهب إلى المستشفى كل يوم و أقول لنفسي أن هذا يجعل مني أباً صالحاً |
| Tek ayağımın üstüne çıkacağım ve söyleyeceğim gelecek sefer bir şeyi es geçmek istediğimizde, sen hasta olacaksın ve ben onlarla konuşmaya gideceğim. | Open Subtitles | سأذهب الي الخارج و أقول في المرة القادمه التي نريد أن نتغيب عن شئ , ستكونِ مريضه و أنا سأذهب للتحدث معهم لا |
| Tamam Burada bir yüksekliğe çıkacağım ve hayaletlerle ilişkili olduğunu söyleyeceğim | Open Subtitles | حسناً، سأقوم بوضع طبقةٍ عازل هنا و أقول بأن هذا كان متعلقاً بالأشباح |
| - Kabul edeceğim ve güvenini kazanmak için böyle yaptığımı söyleyeceğim. | Open Subtitles | -سأعترف لها بذلك و أقول لها أنّها الطريقة الوحيدة لربح ثقتها |
| Orada otururken şöyle düşünüyordum. "Umarım bu bayan hatırlar." | Open Subtitles | كنت جالسا هناك و أقول لنفسي أتمنى أن تتذكر هذه المرأة |
| Seni burada bırakırım ve köpek barınağına atmalarını söylerim. | Open Subtitles | ثم سأترك هنا و أقول لهم أن يجعلك تنامي في بيت الكلب. |
| TV'de tersini söylemeliyim. | Open Subtitles | لابد أن أظهر على التليفزيون و أقول أنا لست كذلك |
| Ve inanıyorum ki üç farklı - ve onlara farklı diyorum çünkü farklı müdahaleler onları oluşturdu, birine sahip olmaktansa diğerine sahip olmak mümkün - üç farklı mutlu hayat var. | TED | و أنا أعتقد أن هناك ثلاثة أنواع مختلفة .. و أقول عليهم مختلفين بسبب الأنماط التي تتسبب فيهم, و في الإمكان الحصول على نوع بدلا من الآخر.. من الأنواع الثلاثة المختلفة للحياة السعيدة. |