| Bir sigorta satıcısıyla yatıyor Ve bu bana mı bağlı? | Open Subtitles | إنها تضاجع رجل المبيعات لأحد شركات التأمين و الأمر عائد لي؟ | 
| Saatte 200 mil hızla giden bir trende gibiyiz, ve trenden ayrılmak hoş olabilirdi... Ve bu sadece...sadece, platformda bir dakika durmak gibi. | Open Subtitles | , كأننا في قطار بسرعة 200 ميل في الساعة و الأمر سيكون رائعاً أن ننزل من عليه . . و فقط | 
| Yani, birbirimize karşı bir şey hissetmiyoruz Ve bu işe yarıyor. | Open Subtitles | أعني، نحن لا نشعر بشيء تجاه بعضنا و الأمر ينجح | 
| Ellerindeki aşırı titreme hissi yüzünden yiyecekleri bile tutamıyorlar Ve bu da insanın kalbini acıtıyor! | Open Subtitles | الذين لا يستطيعون الأكل أيديهم الصغيرة ترتجف كثيرا و لا يستطيعون مسك الطعام و الأمر يكسر فؤادك | 
| Ringdeyiz, hâlâ ayaktayım Ve bu iş daha bitmedi. | Open Subtitles | نحن في دائرة و انا مازلت واقفاً و الأمر لم ينتهي بعد | 
| Dünyadaki en iyi garson olabilirim Ve bu garip bir şekilde hayat enerjimi almıyor. | Open Subtitles | أنا قد اكون اعظم نادلة على الإطلاق و الأمر الغريب هو ان هذا لا يجعلني اريد الموت | 
| Ve sonra, çünkü burada işin yukarı tarafını kolluyorum, inanılır bir yukarı tarafı olmalı. Ve bu iki kısım. | TED | ثم من بعد ذلك, و بما أنني أنظر إلى لإتجاه التصاعدي هنا يجب أن يكون الإتجاه التصاعدي قابلا للتصديق. و الأمر هنا ينقسم إلى شقين. | 
| Şimdi işin burada. Ve bu önemli. | Open Subtitles | إيل، أنت تعملين هنا الآن و الأمر هام | 
| Bazılarınız bunu yaşadınız Ve bu hayal edilemez. | Open Subtitles | بعضكم كان هناك . . و الأمر فقط | 
| Ve bu sadece istenilen olmakla alakalı değil. | Open Subtitles | و الأمر لا يتعلق فقط بكوني مرغوبة | 
| Arkadaşım seninle bu konuda konuşmak istiyordu... - ...ama öldü Ve bu artık bana bağlı. | Open Subtitles | هذا ما أراد صديقي التحدث إليك بشأنه إلّا أنه مات، و الأمر بيدي... | 
| Chad'den özür diledim Ve bu onunla benim aramızda. | Open Subtitles | إعتذرتُ لتشاد و الأمر بيني و بينه. | 
| Ve bu konuda hiçbir şey bilmiyormuşum gibi gözüküyor. | Open Subtitles | و الأمر يبدو و كأني لا أعرف شيئاً عنه | 
| Ve bu, yeniden delikanlı olmak gibidir. | Open Subtitles | و الأمر كأنني فتى مجددا | 
| Kötü öneri, çünkü 35 yıl boyunca kendim oldum Ve bu beni hiçbir yere getirmedi. | Open Subtitles | هذه لتوها نصيحة مروّعة لأني على طبيعتي لمدة 35 عاماً و الأمر بلا جدوى لذا سأكون كـ(بول) من الآن و صاعداً | 
| Norman gitti Ve bu hepimiz için acı verici. | Open Subtitles | لقد رحل و... الأمر مؤلم لنا جميعاً. | 
| Ve bu kolay değil. Zor bir iş. | Open Subtitles | و الأمر ليس سهلاً إنه عمل شاق | 
| Ve bu acı veriyor, Dr. Bull. | Open Subtitles | و الأمر يؤلم يا دكتور بول | 
| Ve bu konu-- gözünü toptan ayırma. | Open Subtitles | و الأمر .. أبقي عينيك على الكرة ! |