| - ve Beyaz Saray daki bant anabilgisayardan silindi. | Open Subtitles | و تمّ حذف تسجيلات مستوى البيت الأبيض من الحواسيب الرئيسيّة |
| 18 yaşındayken, bir araba çaldım ve yakalandım. | Open Subtitles | حين كنتُ بالثامنة عشر , سرقتُ سيارة و تمّ إلقاء القبض عليّ |
| sorun doğarken ,adımız konarken ,kimliğimiz olduğunda ve bireyselleştiğimizde ayrılmamızdır. | Open Subtitles | المشكلة هي أنه تمّ فصلنا عندما وُلِدنا و تمّ إعطاؤنا إسماً و هوية و جـُعلنا أفراداً. |
| Evet, polis merkezine gittim ve söylediklerine göre çarşambadan beri sekiz intihar ve 19 yüksek dozdan dolayı ölüm gerçekleşmiş. | Open Subtitles | أجل, لقد بحثتُ بسجلات أحداث الشرطة و تمّ اعتباره حالة الإنتحار الثامنة منذ يوم الأربعاء |
| Tarım istasyonunda büyümüşsün ve mühendislikte eğitim almışsın. | Open Subtitles | لقدْ تمت تنشئتكَ في محطة الحقل و تمّ تدريبكَ من قبل المهندسين |
| Gölgeyi öldürdüğünüzde gölgem de geri döndü ve dirildim. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | أعرف، لكنْ عندما قتلتِ الظلّ عاد ظلّي و تمّ إحيائي |
| Tarım istasyonunda büyümüşsün ve mühendislikte eğitim almışsın. | Open Subtitles | لقدْ تمت تنشئتكَ في محطة الحقل و تمّ تدريبكَ من قبل المهندسين |
| Bana söylenen, tape kayıtlarının birkaç kişisel merhabalaşmadan başka bir şey içermediği ve artık bunu da durdurması söylendiği şeklinde. | Open Subtitles | و تمّ إخباري أنّ التسجيلات لاتبيّن كثيراً، فهي مجرد تحيّاتٍ شخصيّة والّذي طلب منه أن يُوقف ذلك بالمناسبة |
| Rayların yanındaki gelişmemiş bir vadi ve kıyı şeridindeki ana yol birkaç holding tarafından satın alındı. | Open Subtitles | وادٍ عاديّ بجانب السكّة و تمّ شراء الطريق الساحليّ السريع من طرف عدّة شركات قابضة |
| O zaman yakalanmıştık ve bize işkence etmişlerdi. | Open Subtitles | وَقتها، قُبِض على كِلتينا و تمّ تعذيبنا. |
| Aracınız geldi ve bagajlarınız yerleştirildi. | Open Subtitles | لقد وصلت سياراتكم و تمّ تحميل الأمتعة |
| Bilgi bütün departmanlara ve ajanslara dağıtıldı. | Open Subtitles | و تمّ تشارك المعلومات بين الوزارات و الوكالات "عن المعلومات التي عرفناها في "إنوسترانكا |
| Ailen uyuyakaldığını ve bir şeyin seni soktuğunu sanacak. | Open Subtitles | عائلتكِ ستظن فقط أنّكِ نمتِ و تمّ لسعك |
| O kadar salağım ki biriktirdiğin tüm parayı kaybettim ve kahrolasıca ev sahibi tarafından aşağılanmana neden oldum. | Open Subtitles | أنا فاشلٌ غبيّ خسرَ كلّ شيء قمتِ بتجميعه. و تمّ إذلالكِ من صاحبة البناية اللعينة! |
| Yola çıktığını ve birinin onu oradan aldığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | إتجهت إلى الطريق، و تمّ إقلالها |
| Geçtiğimiz 20 yılda 31 Eskimo çocuk kaçırıldı, kobay yerine koyulup deneylere maruz kaldı ve sonra da evlatlık verildi. | Open Subtitles | واحدٌ و ثلاثون طفلاً من الإسكيمو تمّ إختطافهم خلال الـ20 سنة الماضية و تمّ إجراء التجارب عليهم كفئران مختبر ثمّ تمَ وضعهم للتبني |
| Sen William Finnegan'sın, Covenant'ın ikinci kaptanı sayısız cinayet ve korsanlık suçundan aranıyorsun. | Open Subtitles | "أنت"وليامفينيجان. رفيقأول"بالمُعاهدة". و تمّ إتهامك بعدد لا يُحصي من جرائمالقتلوالقرصنة. |
| Bay Abel sınır dışı edildi ve Berlin'de serbest bırakıldı. | Open Subtitles | "تمّ ترحيل السيّد (أيبل)" "و تمّ إطلاق سراحه في (برلين)" |
| Veya tüm bunları uyduruyorsun ve Melanie gizli sevgilisi tarafından öldürüldü. | Open Subtitles | أو أنكَ تختلق هذا كلّه و تمّ قتل (ميلاني) على يد عشيقها السرّي |
| O gece Jim Meier öldürüldü ve dondurucunuza konuldu. | Open Subtitles | و تمّ حشره بداخل ثلاجتك |