| Büyük hesaplar kapıyı çalıyor. Açın gitsin. sadece bir düşünce. | Open Subtitles | بيانات كبيرة تطرق ، فلنفتح الباب ، فكرة و حسب |
| GPS özelliğini müzik ile birleştirmek gerçekleştirdiğimiz fikirlerden sadece bir tanesi. | TED | لكن ما سوف نقوم به، أي دمج خاصية تحديد المكان بالموسيقى، هي حقاً فكرة واحدة و حسب. |
| yalnızca diyorum ki... | Open Subtitles | ، انسوا أمرَ الجاسوسات لكن أبيّنُ وجهةَ نظري و حسب. |
| - Ama oldu işte canım. Bazen çok saf olabiliyorsun. | Open Subtitles | إنها تحدث و حسب ، تكونين ساذجه أحياناً إنك صغيره |
| Onu buradan götürmeliyiz. Burada öylece bırakamayız. | Open Subtitles | علينا أن نأخذه, لانستطيع أن نتركه هنا و حسب |
| Belki de sadece görmek istediğimi görüyorumdur, bilmiyorum. | Open Subtitles | أو ربّما أرى ما أريد رؤيته و حسب. لا أعلم. |
| Çıkarken kapıyı kilitle yeter, tamam mı? | Open Subtitles | أقفلي الباب و حسب عندما تغادرين , حسناً ؟ |
| Bu sadece bir peruk. Emin misin? | Open Subtitles | أنا لست رجلاً , إنه شعراً مستعاراً و حسب |
| Bu da bir başlama vuruşu oldu. Çünkü bu sadece bir mücevher değil. | Open Subtitles | ثم لاحقا فهمت كل شيء لأن هذه ليست جوهرة و حسب |
| sadece bir "Kral" var ve onur köşesini ona ayırdım. | Open Subtitles | هنالك ملكٌ واحدٌ و حسب و قد كُنت أحتفظُ له بمكانِ الشَرف. |
| Okumayı bile bilmiyorum, lütfen, sadece bir bakayım. | Open Subtitles | لا أستطيع القراءة حتى، أرجوك دعني أراه و حسب. |
| Bunun sihri yalnızca bir Büyücü ve bir Confessor'ı taşımaya yeter. | Open Subtitles | سحرها يحوي ما يكفي من قوة لنقل العرّاف و المؤمنة و حسب. |
| Gücüm yalnızca bana ait ve şu andan itibaren kendi kendimin efendisiyim. | Open Subtitles | قوتي ليّ وحدي. و من الآن فصاعداً قوتي لخدمتي و حسب. |
| Otların inekleri yalnızca paraları için istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | قلت بأن الأعشاب تريد الأبقار من أجل نقودها و حسب |
| Hiçbir şey. Aynı iki işte birden çalışmayı sürdürdü. | Open Subtitles | لا شئ ، فقد واصل العمل و حسب فى نفس الوظيفتين |
| Onu kendin için istiyorsun. Hep istedin, kabul et işte. | Open Subtitles | أنتِ تودّيهِ لنفسكِ ، دائماً ما وددتِ ذلك ، أعترفي و حسب. |
| Evet, işte biraz dinlenmem gerek sadece. | Open Subtitles | نعم، أتعلم؟ ربّما أحتاج قسطاً من الراحة و حسب |
| Söyle gitsin. Yetişkin insanlarız, üstelik yakında korkunç bir şekilde can vereceğiz. | Open Subtitles | قولى و حسب ،نحن بالغان و على أية حال سنموت موتة شنعاء بعد قليل |
| Sana nasıl bir etki yapacağını bilmeden öylece alamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أخذ هذا و حسب أنت لا تعرف ما سيفعله بك هذا |
| O zamandan beri kurtadamlar sadece dolunayda ve vampirler de sadece gece çıkabiliyor. | Open Subtitles | حدّت من قواهم، مُذّاك يتسنى لـ(المذؤوبين) التحوّل ذئاباً آن إكتمال القمر و حسب. |