| Efsane tekrar anlatılmaya başlandı ve hikâyede yeni kahramanlar ortaya çıktılar. | Open Subtitles | .. و عادت الأسطورة للحياة مجدداً و ظهرت بها وجوه جديدة |
| Her türlü korkunç ve nefsi eylemlerde bulunuyorlardı. | Open Subtitles | و ظهرت بوضوح جميع الطباع الشريره الكافره و الأعمال الجسديه |
| Her türlü korkunç ve nefsi eylemlerde bulunuyorlardı. | Open Subtitles | و ظهرت بوضوح جميع الطباع الشريره الكافره و الأعمال الجسديه |
| ve gazeteleri getirdiğinde hiçbir şey görmediğini, havanın zifiri karanlık olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | و ظهرت بالصُحف وقال أنه لم يرى شيء بسبب الظلام الدامس |
| Tazyiği çok kötüydü ve aniden soğudu... ve hafif sülfür gibi koktu ama... sonuçta duş aldım. | Open Subtitles | الضغط كان سيئاً و المياه بردت فجأة و ظهرت رائحة مثل الكبريت، لكن كان حماماً |
| Tazyiği çok kötüydü ve aniden soğudu... ve hafif sülfür gibi koktu ama... sonuçta duş aldım. | Open Subtitles | الضغط كان سيئاً و المياه بردت فجأة و ظهرت رائحة مثل الكبريت، لكن كان حماماً |
| Şu sıralar bunalımda olduğum kendimi birden bire adını bile hatırlamadığım bir kasabada bir yabancının evinde bulduğum ve birden bire çok yakışıklı bir adamın ortaya çıktığı benim çok sarhoş olduğum, senin de muhtemelen beni hatırlamayacağın gerçeklerini göz önünde bulundurursak bence sevişmeliyiz. | Open Subtitles | أفضل لكلانا أن نجد أنفسنا في أزمة ما أجد نفسي في منزل غريب، و بلدة عريبة لا أتذكر اسمها بالكاد و ظهرت أنت فجأة بوسامتك |
| Tazyiği çok kötüydü ve bir ara su soğudu... ve hafif sülfür gibi koktu ama... sonuçta duş aldım. | Open Subtitles | الضغط كان سيئاً و المياه بردت فجأة و ظهرت رائحة مثل الكبريت، لكن كان حماماً |
| Belki. Sınav sırasında risk aldım ve geri tepki. | Open Subtitles | ربما000 وفي الإختبار قررت المجازفة و ظهرت النتائج عكسية |
| Ertesi sabah bir laboratuvara gidip ölçtürdük ve sonuçlar geldi. | Open Subtitles | لنرى من لديه أدنى معدّل من الكوليسترول. في اليوم التالي، توجّهنا إلى المختبر و أجرينا التحاليل، و ظهرت النتائج. |
| Anlaşmayı patlattı ve siktiğimin partisine geldi? | Open Subtitles | لقد أفشلت الصفقه و و ظهرت في الحفل السخيف |
| Bazı zamanlar araba, büyük ağaçların arkasında kayboluyor sonraysa kırmızı ve mavi renk ile beneklenmiş yeşil ve sarı kırların içinde ortaya çıkıyor bu büyüleyici kadınları gün ışığında taşıyordu. | Open Subtitles | متقدمة عن طريق سرعة الحصان... العربة اختفت أحياناً خلف أشجاراً ضخمة و ظهرت لاحقاً... في حقول خضراء و صفراء... |
| Dağlarda kar eridi ve tomurcuklar açtı. | Open Subtitles | زال الجليد عن الجبال و ظهرت البراعم |
| Kibar değildin ve fazla alıngan davrandın. | Open Subtitles | أنا لم أفتعل قصة بالأمس؟ -بلى,فعلت بالتأكيد.لم تكن لطيفاً و ظهرت كراهيتك |
| ve sonra sen çıkageldin ve kesinlikle çok yakışıklısın ve sarhoşsun beni belki de bir daha hatırlamayacaksın... | Open Subtitles | و ظهرت أنت فجأة بوسامتك و أنت لن تتذكرني على أية حال ...لذا كنت |
| Kabare şarkıcısı olarak çalıştı ve sayısız öğrenci filminde rol aldı. | Open Subtitles | ... لقد عملت كمغنية في ملهى و ظهرت في عدة أفلام قصيرة |
| ve küçük atın önünde bir yük beliriyor. | Open Subtitles | و ظهرت عربه أمام الحصان الصغير |
| ve üç tema meydana çıktı: Tuhaf, tutkulu ve iğrenç. | Open Subtitles | : و ظهرت 3 محاور غريبه، عاطفيه و مقرفه |
| Tura geldi ve çıktık. | Open Subtitles | و ظهرت الرأس و خرجنا معاً |
| Altı kez kapak oldum ve Durkin'le yatıyorum. | Open Subtitles | و ظهرت في غلاف ستة مجلات (و انا انام مع (داركن |