"و قضى" - Translation from Arabic to Turkish

• ve

Yanındaki adamın kendisine içki almasına... ve biraz para harcamasına izin verir.
قالت تدع هذا الرجل شراء لها بعض المشروبات، و قضى بعض المال.

Buzdağının üstünde kaybolduk, ve dalgalarla sürüklenip öleceğiz.
ضللنا الطريق على جبل ثلجى و قضى علينا أن نغرق ببطء

Çocuk 10 ay alçıda kaldı ve ertesi yıl yeniden yürümeyi öğrendi.
و قضى ذلك الفتى 10 أشهر في الجبس و عام آخر ليتعلم المشي من جديد

Hanson hapisten çıktı ve bizim ölen adamla buluştu.
اذا هانسون خرج من السجن و قضى بعض الوقت مع ضحيتنا

- Bir militandı tutuklandı ve bir buçuk yıl hapiste yattı.
ـ لقد كان حزبي إعتقل و قضى سنة و نصف في السجن

ve onu yakalamaya çalışan polis'i öldürdü... Ama yakalandı ve cezasını çekti Hikayenin sonu.
قتل الشرطي الذي حاول القبض عليه فتم اتهامه، و قضى مدته

Çocukluğu, babasıyla olan ilişkisi havadayken bir düğmeye bastı ve bir oda dolusu çocuğu öldürdü.
طفولته, علاقته بوالده.. مروراً بـ عندما ضغط ذلك الزر و قضى على غرفة مليئة بالأطفال

Liam Adams ve İngiltere umarız ayakta kalır yıkılmazlar.
و قضى على امال ادامز و انجلترا على الاستمرار

16 yaşında ve geceyi kodeste geçirdi. Hayal edebiliyor musun?
عمره 16 عاما و قضى ليلة في السجن، أيمكنك تخيل هذا؟

Babanın da içine girmişti ve onu almıştı!
لقد أستولى على والدكِ و قضى عليه.

Yeminli düşmanmışlar ve bütün bir yılı birbirlerini kandırmaya çalışmakla geçirmişler ama Noel arifesinde, ikisinde de diğerinin dürüstçe cevaplayacağı birer soru hakkı varmış.
كانوا أعداء و قضى كل منهم عام كامل يحاولون خداع بعضهم بعضا ولكنهم في احد ليالي رأس السنة تم سؤالهم سؤال واحد كان يجب أجابته بصدق

ve bütün zamanını Tommy'nin marketinin arkasındaki bu boş arazide top oynayarak geçiriyormuş.
و قضى كل وقته , لعب الكرة في هذا الفراغ الكثير هنا , خلف متجر تومي .

Büyük Kiyomori emri altındaki birliklerle başkente girdi ve Rokuhara'daki Taiken Kapısı'nda Nobuyori ve Yoshimoto'nun askerlerini yenilgiye uğrattı.
الأمير (كايوموري) دخل العاصمة "كيوتو" مع قواته و قضى على تمرد (نوبويوري) عند بوابة "تايكين" في "روكوهارا"

Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi emretti. ve anaya..." - Ne istiyorsun?
"و قضى ربكَ ألا تعبدوا إلا إياه"

ve zamanını eski ilişkileri tazelemekle geçirdi.
و قضى وقته في إعادة بناء علاقاته...

ve vaktini eski ilişkileri tazelemekle geçirdi.
و قضى وقته في إعادة بناء علاقاته...

Clete 89 senesinde bir adamı öldürdü, ve yıllardır infazını bekliyor.
كليت يانجبلود) قتل رجلاً عام 1989) و قضى عدة سنين في سجن المحمومين بالإعدام

ve Musa onları yargıladı.
و قضى مُوسَى للشّعب

Davenport esir alındı ve savaş süresince Alman esir kampında kaldı.
تم القبض على (دافينبورت) و قضى بقية الحرب في معسكر ألماني للأسرى

Chubby Cregar alkollüyken Gower'da o yayaya çarptığında aracı Joe'nun adına yaptırmıştık ve adam Los Angeles Hapishanesi'nde 6 ay yatmıştı.
عندما كان (تشابي كريجار) ثملاً و صدم أحد المارة في الطريق في (جاور) نقلنا ملكية هذه السيارة إلى (جوزيف) و قضى (جو) 6 أشهر في سجن (لوس أنجلوس)