"و لا يمكنكِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve
        
    Bir taşıyıcı anne ajansıyla görüştük ve, bize söylediği fiyatları duysan inanamazsın. Open Subtitles لقد التقينا بوكالة تأجير الأرحام و لا يمكنكِ أن تتصوري مدى تكاليفهم
    Ameliyat olacağız ve sen, ikimize birden sahip olamazsın. Open Subtitles سنخضعلتلكالجراحة, و لا يمكنكِ حينها الحصول على كلينا
    Etrafında onca para ve güzellik var, ama hiç birine sahip olamıyorsun. Open Subtitles كل هذه المال و الجمال الذي يحيط بكِ و لا يمكنكِ الحصول على أيّ منه
    Gerçekten mi? Psikiyatristsin ve bunu hayal bile edemiyor musun? Open Subtitles أنتِ طبيبة نفسانية و لا يمكنكِ تصوّر هذا ؟
    Grip olup, yataktan çıkamamaktan ve ölecek gibi hissetmekden bahsediyorum. Open Subtitles إنني أتحدث عندما تمرضي و تصابي بالإنفلونزا, و لا يمكنكِ النهوض من السرير, و تشعرين أنكِ ستموتي
    Melinda'nın yeteneği utanılacak bir şey değil ve sen daima bu gerçekten kaçamazsın. Open Subtitles و لا يمكنكِ تفادي حقيقتها إلى الأبد
    ve Global Dinamik'in beynine, protokolü uygulamadan bir polisi ve bir veterineri gönderemezsin. Open Subtitles ...و لا يمكنكِ إرسال شرطي و بيطري إلى العقل المدير لمؤسسة الديناميكة العالمية... دون اتباع النظام
    Hangi enstürmanı duyabilirsin, fakat göremezsin ve dokunamazsın? Open Subtitles ... ما هي الآلة الموسيقية التي تستطيعين سماعها ... و لكن لا يمكنكِ رؤيتها و لا يمكنكِ لمسها ؟
    Senin için yanlış adam olabilirler, ama birşeyler başlayıverir ve kendine engel olamazsın. Open Subtitles ربما يكونون بالضبط الشيء الخاطيء بالنسبة لكِ، لكن تبدأ الأمور في الوقوع و لا يمكنكِ منع نفسك!
    ve bu konuda yapabileceğin hiçbir şey yok. Open Subtitles و لا يمكنكِ عمل شيء حيال ذلك.
    Ama... sana Hanna'ya olan hislerim yüzünden kafamın karıştığını söyledim ve sen bir gece bile bekleyemedin. Open Subtitles لكنني أخبركِ أنني محتار بشأن مشاعري لـ(هانا), و لا يمكنكِ الإنتظار ليلة واحدة حتى.
    ve onu geri alabilirsin. Open Subtitles و لا يمكنكِ منع هذا
    Zoe'ye ve onun tatlı leziz göğüslerine ihtiyacım var. Open Subtitles و لا يمكنكِ إيقافي
    ve sen bununla başa çıkamadın. Open Subtitles و لا يمكنكِ التحكم بذلك
    Hayır, dedim ki, "Keller davasını yeterince çabuk çözersen Ed'i ilmekleyebilirsin." Çözemedin ve ilmekleyemeyeceksin. Open Subtitles لا، أنا قلت إذا تمكنتم من حل قضية (كيلير) بالسرعة الكافية (يمكنكم الدخول على دماغ (إد لم تفعلي، و لا يمكنكِ
    Babamız seni terketti annen de her yönden dünyanın en ters kadınıydı ve Derek'in seni sevmesine izin veremiyorsun ve bu rezalet bir şey ama senin varlığı öğrendiğimden beri ablam olmanla ilgili hayaller kurdum. Open Subtitles , والدنا هجركِ، و والدتكِ، بكل المقاييس كانت أكثر الأشخاص فظاظة , و لا يمكنكِ جعل (ديريك) يحبكِ , لكن منذ ان عرفت انكِ موجودة و أنا لديّ هذا الحلم عن شقيقتي الكبرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more