| Ben de bir iki şey yapmalıydım, ama bundan sonrasını beraber hallederiz. | Open Subtitles | لربما كنتُ سأغير أمراً أو اثنين و لكن يمكن عمل ذلك لاحقاً |
| Ülkemin başbakanı olarak daha fazla değişiklik yapmak istiyorum ama her biriniz değişimi sağlayabilir - eğer isterseniz. | TED | أنا أريد أن أصنع المزيد من التغيير كرئيس وزراء بلادي، و لكن يمكن لأي واحد منكم أن يصنع تغييراً إن أردتم ذلك. |
| İkisi de gerekli, ama fazlası zarar. | TED | كلاهما ضروريان، و لكن يمكن أن يتم بالكثير من الأشياء الجيدة. |
| ama tüysüz olan bütün hayvanların ya kendi varolduğu süre boyunca, ya da atalarından birinin varoluşu sırasında suyla biçimlendirilmiş olduğunu söyleyebiliyoruz. Bunun önemli olduğunu düşünüyorum. | TED | و لكن يمكن القول ان كل حيوان اصبح عارياً قد تكيف مع الماء في فترة حياته او في في فترة حياة اسلافهم. اظن ان هذا شيء هام |
| Herhangi birşey olabilir ama bence oraya gidip bakalım. | Open Subtitles | و لكن يمكن أن يكون أنا أقول يجب أن نلقي نظرة |
| - Uçmuş falan değilim ama kız kardeşinin ruhunu görebiliyorum. | Open Subtitles | انا اعلم انه حنون و لكن يمكن التحدث اليها |
| Yemek rezervasyonumuz saat 8'de ama belki arkasından bir filme yetişebiliriz bu da gece yarısı gibi döneriz demek. | Open Subtitles | حجزي حتى الساعة الثامنة و لكن يمكن أن نشاهد فيلماً سنعود للبيت عند منتصف الليل هل ذلك معقول؟ |
| Küfür etmek istemiyorum ama burada önemli bir bok çekiyor olabiliriz. | Open Subtitles | لا أريد أن ألعنه و لكن يمكن أن يكون ما نفعله هنا شيء بارز |
| En azından benim favori topluluğum olmadığını söyleyebilirim ama hayat sizi oldukça beklenmedik yerlere sürükleyebiliyor. | Open Subtitles | و أقل ما يقال أنهم ليسوا جماعتي المفضلة .. و لكن يمكن للحياة ان تأخذك إلى أماكن غير متوقعة |
| ama bir şeyler olduğunu görebiliyorsun ve çok iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | و لكن يمكن ملاحظة أن شيئا يحدث, تبدو بحاة جيدة جداً هنا |
| ama başkalarına zarar verebilir ve küçük bir kesik ölüme neden olabiliyor bazen. | Open Subtitles | و لكن , يمكن لشخص آخر يصيب نفسه وجرح صغير , يمكن أن يميت في هذه الأيام |
| Belki duymamışsındır ama artık gerçekten ölebiliyoruz. | Open Subtitles | ربما لم تسمع بذلك و لكن يمكن أن نموت حقا الأن |
| Avukat istedi ama bir noktada konuşabilir değil mi? | Open Subtitles | و قام بتوكيل محامي، و لكن يمكن أن يعترف في مرحلة ما؟ |
| Çiftlikler tenha yerlerdir. Kaçırdığın kişiyi saklamak için harika bir yerdir ama aynı zamanda ona yardım edecek biriyle buluşmuş da olabilir. | Open Subtitles | المزارع منعزلة ، إنه مكان مناسب لإحتجاز ضحية إختطاف ، و لكن يمكن أيضا |
| ama bir ara başka bir oyun günümüz olabilir mi? | Open Subtitles | و لكن يمكن أن نحصل علي موعد أخر للعب ، أليس كذلك ؟ |
| ama 'Yalnız' Rhodes; Etki gücü olan biri, bir fikir denetleyicisi haline getirilebilir. | Open Subtitles | و لكن يمكن أن ندفع ب " رودس" إلى النفوذ ، عضو دائم فى الرأى |
| ama bir hafta tuhaf yürürsün. | Open Subtitles | و لكن يمكن ان تبقى سعيداً لاسبوع |
| ama sana buradan birini önerebilirim. | Open Subtitles | و لكن يمكن أن أرشح لكِ طبيب محلي . . الذي - لا , أريدكِ أنتِ - |
| Kesin olarak ne olacağını hiçbir zaman bilemezsin, ama bir kart sayıcı kesinlikle olasılıkları arttırabilir ve açıkcası, bu 18'i bulmak gibi hissettirir. | Open Subtitles | لا يمكنكم أبدا معرفة ما سيحدث بالضبط و لكن يمكن بالتأكيد لمن يقدر على حساب الأوراق زيادة الإحتمالات لصالحه و بصراحة ، هذا يبدو و كأنه يقامر مع ما يزيد عن 18 |
| ama bazı semptomların ilaçla kontrol altına alınabilir. | Open Subtitles | و لكن يمكن السيطرة على الأعراض بالأدوية |