| Hiç takmadığın bir sürü şey var ve çoğu çirkin. | Open Subtitles | هناك أشياء كثيرة لا ترتديها و معظمها قبيحة |
| Olay yerinde çok miktarda kan vardı ve çoğu Bay Ross'a aitti. | Open Subtitles | الغرفه كان بها دماء كثيره و معظمها للسيد "روس" |
| Olay yerinde çok miktarda kan vardı ve çoğu Bay Ross'a aitti. | Open Subtitles | الغرفه كان بها دماء كثيره و معظمها للسيد "روس" |
| Dünyada 20.000'den fazla kutup ayısı vardır ve çoğu kameralardan çekinir. | Open Subtitles | يوجد أكثر من عشرين ألفاً من الدببة القطبية في العالم و معظمها يخجل من الكاميرا ... |