| Emma'nın en yakın arkadaşıyla görüştüm ve sevgilisinin adını biliyor. | Open Subtitles | لقد تحدثت مع صديقة إيما و هي تعرف إسم العشيق |
| Bugün yarın cesedi ortaya çıkabilir ve o da gömenin kim olduğunu biliyor. | Open Subtitles | يمكنهم أن يجدو جثته في أي وقت و هي تعرف بأننا دفناه هناك. |
| Yapabildiğin her şeyi yaptın. Onu sevdiğini biliyor. Ona söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | ،فعلت مابوسعك لها و هي تعرف انكَ تحبها لدي أمورٌ اريد أن اقولها لها |
| Senin tıp fakültesinde nekadar zorlandığını, ve bunun senin için önemini biliyor. | Open Subtitles | كانت تعرف أنك منغمس في أمور كلية الطب و هي تعرف كم هذا هام لك |
| İstediklerini kendi tarzıyla alması gerektiğini biliyor. | Open Subtitles | .. و هي تعرف أن عليك الحصول على ما تريده بطريقتك الخاصة |
| İstediklerini kendi tarzıyla alması gerektiğini biliyor. | Open Subtitles | .. و هي تعرف أن عليك الحصول على ما تريده بطريقتك الخاصة |
| Beni tanıdığı için bunun doğru olduğunu zaten biliyor ama bazen yine de söylemen gerekir. | Open Subtitles | و هي تعرف ذلك لأنّها تعرفني , لكن في بعض الأحيان عليك عليك أن تقول هذا الشيء |
| Güvenlik prosedürlerimizi biliyor. | Open Subtitles | و هي تعرف إجرائات الآمان التي نتبعها |
| Sadakatsizlik yapacağını biliyor. | Open Subtitles | ! و هي تعرف أنها ستقوم بالخيانة |
| Evet, ve bunu yapanın kim olduğunu da biliyor. | Open Subtitles | نعم و هي تعرف من قِبل مَن |
| Susan Mayer dün bizi görmüş ve her şeyi biliyor. | Open Subtitles | ما قصدك؟ رأتنا (سوزان ماير) ليلة أمس و هي تعرف كل شيء |
| - ...ve bunu biliyor. - Küstah cüce | Open Subtitles | و هي تعرف ذلك - أيها القزم المتغطرس - |
| Ve mücadele etmeyeceğimi biliyor. | Open Subtitles | و هي تعرف أني لن أقاتل هذا |
| Ben Eleanor'un görüşlerini benimsemiyorum ve o, bunu biliyor. | Open Subtitles | لا أعرف تفكير (إلانور) و هي تعرف هذا، لكن أنت... |