"و يجب ان" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve
        
    • lazım
        
    • gerek
        
    Yetiştirmem gereken bir ordum var, ve Nicaragua'ya gitmem lazım. Open Subtitles يجب ان اجمع جيشاً و يجب ان اذهب الى نيكارغوا
    O bir alkolik ve iyileşmesi için 30 gün kalması lazım. Open Subtitles إنه مدمن خمر و يجب ان يبقى هنا 30 يوما للعلاج
    Araç gerek ve çalışacağım bir yere ihtiyacım olacak. Open Subtitles انا احتاج المعدات و يجب ان اؤجر مكان لأعمل منه
    İyi ve ucuz olan serbest bir araştırmacı bulmamız gerek. Open Subtitles نريد محققا مستقلا، و يجب ان يكون بارع و لا يكلف كثيرا
    Sen bir polistin ve polis gibi düşünmeni hata görmemeliydim. Open Subtitles كنت شرطيا و يجب ان لا اغالطك ابدا لتفكيرك كشرطي
    Şimdi onlar evleniyor ve ben onlara düğün hediyesi almalıyım. Open Subtitles الآن هم سيتزوجون و يجب ان اشتري لهم حجر البيتزا
    Kül olana dek. Bu insanlar hain ve halka bir örnek vermek için bu yapılmalı. Open Subtitles حتي يتضح الأمر,هؤلاء الناس خونة و يجب ان يضرب بهم المثل
    Kül olana dek. Bu insanlar hain ve halka bir örnek vermek için bu yapılmalı. Open Subtitles حتي يتضح الأمر,هؤلاء الناس خونة و يجب ان يضرب بهم المثل
    Gözlerimi kapatacağım ve içinizden birini işaret edeceğim o da eğlenmek için yapacağımız şeyi söyleyecek. ve onu yapacağız. Open Subtitles سوف اغلق عينى و ادور حول نفسى و أشر نحو أى شخص كان يجب ان يفكر بأى شئ لنعمله و يجب ان نعمله
    Ben... Stockholm'e gitmem lazım. Ya? Open Subtitles انا يجب ان اذهب الى استوكهولم و يجب ان اذهب هذه الظهيرة
    Bence de. Hem gece yarısı olmadan eve, kocamın yanına dönmem lazım. Open Subtitles اعلم و يجب ان اكون لزوجي بحلول منتصف الليل
    İsmini hatırlamam lazım aslında çünkü annenizle adamın üzerine büyük bir kavga etmiştik. Open Subtitles يجب ان نتخلص منها و يجب ان أتذكر هذا الاسم أيضا
    Arkadaşlarımız nötralize oldu. İçeri girmem lazım. Open Subtitles اصدقائنا تم تحيدهم و يجب ان اذهب لهم
    Bu yüzden kendini iyi hissetmen lazım. Open Subtitles ‎و يجب ان تشعري ‎بنحو جيد حول ذالك ‎‫
    Bu gece çizme gecesi. Onların biraz havalandırılması gerek. Open Subtitles انها ليلة طيبة و يجب ان تدع هذه فى الهواء
    Babacık güçsüz biri ve gerçeği bilmesi gerek. Open Subtitles لكن والدكما ضعيف و يجب ان يعرف
    Ama kanatlarının altından çıkmam gerek yoksa boğulup gideceğim. Open Subtitles و يجب ان أذهب إذا لم أذهب سوف أخنق هنا
    ve söylemem gerek epey ateşli bir kız. Open Subtitles و يجب ان اقول انها جذابة للغاية
    Artık Emekli olması gerek. Open Subtitles و يجب ان يحصل على التقاعد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more