| Seni kırdığım için üzgünüm ama bu gerçeği değiştirmez sonuçta... | Open Subtitles | تباً، حسناً يؤسفني أنكِ تشعرين بهذا لكن أتعرفين ماذا .. هذا لا يغير حقيقة |
| Bu şekilde evde tıkılı kaldığın için üzgünüm. | Open Subtitles | يؤسفني أنكِ حبيسة المنزل على هذا النحو |
| Olanlar için üzgünüm. | Open Subtitles | يؤسفني أنكِ أضطررتِ للمرور بذلك الموقف |
| Üzüldüğün için üzgünüm. | Open Subtitles | يؤسفني أنكِ منزعجة |
| Bunları bildiğin için üzgünüm. | Open Subtitles | يؤسفني أنكِ تعرفين ذلك كله |
| Tina, bunu yaşadığın için üzgünüm ama aslında bizim için iyi bir ders oldu. | Open Subtitles | تينا) يؤسفني أنكِ مررت بكل هذا) لكنه درس قيّم لنا |
| Sen Bonnie'den nefret edip ben edemediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | (يؤسفني أنكِ تكرهين (بوني وأنني عاجزة عن الشعور تجاهها بالمثل |