| Sözümüzü yerine getiremediğimiz için üzgünüm. | Open Subtitles | لكن يؤسفني أننا لن ننفذ إتفاقنا |
| Bu şekilde bittiği için üzgünüm. | Open Subtitles | و يؤسفني أننا إنتهينا بهذه الطريقه |
| Anneni kurtaramadığımız için üzgünüm. | Open Subtitles | يؤسفني أننا لم نستطع إنقاذ أمك |
| Birlikte kahvaltı yapamadığımız için üzgünüm. | Open Subtitles | يؤسفني أننا لم نتناول الإفطار معًا |
| Böyle olmak zorunda olduğu için üzgünüm. | Open Subtitles | يؤسفني أننا مضطرّون لهذه النهاية. |
| Böyle korkunç koşullar altında olması gerektiği için üzgünüm. | Open Subtitles | يؤسفني أننا إلتقينا في هذا الظرف الحزين |
| Bu ortamda buluşmak zorunda olduğumuz için üzgünüm efendim. | Open Subtitles | يؤسفني أننا نلتقي بهذه البيئة |