| Hepsi doğru, efendim. Benim kaderime hep kötü kısmı düştü. | Open Subtitles | هذا صحيح يا سيدي لقد نلت نصيبي من الحظ السيء |
| Nasıl olmaz efendim? Bizim için önemli bir kayba neden oldu... | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تقول هكذا يا سيدي لقد كبدتك خسارة كبيرة |
| Size katılmıyorum, efendim. Ona para ödedim ve yemeğe çıkardım. | Open Subtitles | انا اختلف معك,يا سيدي.لقد دفعت لها لكي أخذها لتناول العشاء. |
| Evet efendim. Onlara kahve ve içki servisi yaptım. | Open Subtitles | ذلك صحيح، يا سيدي لقد احضرت لهم قهوة و عرقسوس |
| Bu intihar efendim... Kaçamamak için ayaklarını bağlıyorlar. | Open Subtitles | هذا إنتحار يا سيدي لقد ربطوا سيقانهم حتى لا يستطيعوا الهروب |
| Affedersiniz efendim, yalnızca 1 kişiyi içeri almam tembihlendi. | Open Subtitles | أنا آسف يا سيدي . لقد تم اعطائي تعليمات بألا أقوم بإدخال إلا شخص واحد |
| Ama efendim, Lançped'ı sizi derneğin dağdaki merkezine uçurması için ayarladım bile. | Open Subtitles | و لكن, يا سيدي, لقد حددت موعداً مع "لانشباد" ليقلـَّك لغداء الجمعية |
| Görevi ona verdim, efendim. Serserinin tekiydi. | Open Subtitles | لقد أوليت له بالمهمة يا سيدي لقد كان شاذا |
| Ne o efendim, bizi gereksiz yere tutukladın. | Open Subtitles | حسناً يا سيدي , لقد سجنتنا بدون سبب , أليس كذلك ؟ |
| Üzgünüm, efendim. "Sığınak" istedi. Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | انا اسف يا سيدي,لقد طلبت الأمان لا شيء استطيع ان افعله |
| Üzgünüm, efendim. "Sığınak" istedi. Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | انا اسف يا سيدي,لقد طلبت الأمان لا شيء استطيع ان افعله |
| Hadi ama, efendim. Daha önce de bir çok uzaylı gördük. | Open Subtitles | هيا، يا سيدي لقد شاهدنا الكثير من الاجانب من قبل |
| Ehem. Özür dilerim, efendim. Duygusal birkaç gün oldu. | Open Subtitles | آسفة يا سيدي لقد كان يومان عاطفيان جداً بالنسبة لي |
| Hayır efendim.. | Open Subtitles | لا يا سيدي لقد أمسكت بالرجل في طريقي إلى هنا |
| Hayır,efendim.Ciddi bir saat yanılması oldu. | Open Subtitles | لا يا سيدي. لقد استغرقنا ساعات من التفكير الجاد بهذا المشروع |
| Hayır, efendim. Bir adama yüksek bir ücret kestiğini ama vermediğini öğrendik. | Open Subtitles | لا يا سيدي, لقد كلفت رجلاً بعض المال ولا تريد دفعه |
| Bu biri efendim, dün her ikimizi de öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | -إنه أحد ما يا سيدي لقد حاولوا قتلنا كلانا البارحة |
| efendim, ben sadece işimi yapıyordum. Doğru zamanda doğru yerde. | Open Subtitles | يا سيدي لقد كنت أقوم بعملي فقط في المكان المناسب و الوقت المناسب |
| Size söylediğim gibi efendim, ameliyattan çıktı ve şimdi iyi, | Open Subtitles | كما قلت لك يا سيدي لقد خرجت من الجراحة وهي بخير |
| Çok özür dilerim, efendim. Durdurmaya çalıştım ama... | Open Subtitles | آسفة جدا يا سيدي لقد حاولت منعه من الدخول |