| Müthiş dava. Gazetelerde okudum hepsini. İyi iş çıkardın evlat. | Open Subtitles | إنّها لقضيّة مدهشة قرأت عنها في الصحف أحسنت يا صغير |
| şimdi, yas tutmak için biraz zaman ayır kendine evlat. | Open Subtitles | الآن، لتأخذ اجازة بعض الوقت من اجل الحداد، يا صغير. |
| Pardon evlat, kişisel bir şey değil sedece bir iş. | Open Subtitles | آسف يا صغير انه امر غير شخصي انه عمل فقط |
| Bak ufaklık, 40 dakika sonra midendeki kanıyla nasıl oraya geldiğini ne yapman gerektiğini anlamayarak yatak odası zeminine çökeceksin. | Open Subtitles | اسمع يا صغير أربعين دقيقة من الأن ستجد نفسك متكوم على أرضية غرفة نومها كل قطة من دمها في معدتك |
| Korkma, küçük dostum. | Open Subtitles | لا تخاف يا صغير |
| Çok zamanım yok bebeğim. | Open Subtitles | ليس لدي الكثير من الوقت، يا صغير. |
| Gel küçük adam. Hala Kış Ormanları için uzun bir yol var. | Open Subtitles | تعال يا صغير فما زال الطريقُ طويل إلى غابات الشتاء |
| Kaçabilirsin ama saklanamazsın, evlat. | Open Subtitles | يمكنك أن تجرى لكن لا يمكنك الأختفاء, يا صغير |
| Pardon ama yolumdan siktir olabilir misin, evlat? | Open Subtitles | عفوا ً تمانع لو تعطيني طريق للمرور ، يا صغير ؟ |
| Haydi evlat, geçen sefer neredeyse başarmıştın. | Open Subtitles | هيا يا صغير ، انت تقريباً عبرت من خلالى المره الاخيره |
| Üzgünüm evlat, bu kişisel değil, iş sadece. | Open Subtitles | آسف يا صغير انه امر غير شخصي انه عمل فقط |
| O aleti umarım iyi kullanıyorsundur evlat, çünkü ben, benimkini gayet iyi kullanırım. | Open Subtitles | هل انت جيد فيما تفعله يا صغير ؟ لأني انا جيد جدا فيما افعله |
| Onu yerine sok, Charlie. Sen de biraz ağır ol, evlat. | Open Subtitles | ضعه جانبا , تشارلي لا تكن مستعجلا يا صغير |
| Bu akşam tatlıyı hak ettin evlat. | Open Subtitles | أيها الفتى , لقد استحقيت الحلوى الليلة يا صغير |
| Tamam evlat, gerçekleri söyleme zamanı. Nasıldık? | Open Subtitles | حسناً يا صغير, لحظة الحقيقة, كيف أبلينا؟ |
| Öyle bir şey yok evlat. Olması için adamın tüm lanet gezegeni bir gecede dolaşması gerekirdi. | Open Subtitles | لا يمكن أن يكون الأمر منطقي يا صغير لديك شخص يحاول الدوران حول العالم |
| Gel buraya ufaklık. Biraz konuşalım. Siz çalışmaya devam edin. | Open Subtitles | هل هيا يا صغير ، إسمح لي للكلام معك كل، يبدأ العمل |
| Seçtiğin örtü çok güzel, ufaklık. | Open Subtitles | إنّها لقطعة قماشٍ جدّ طيّبة قمت باختيارها يا صغير. |
| Gel buraya köpekçik. - Hey, küçük dostum. | Open Subtitles | هي يا صغير شم هذا |
| - Korkacak bir şey yok küçük dostum. | Open Subtitles | - لا داعي للخوف يا صغير |
| Kendi düşen ağlamaz, ha Polly, bebeğim? | Open Subtitles | لقد أصبحت متخم هاآه ، (بولي) ، يا صغير ؟ |
| Hey, küçük adam. Tıpkı bana benziyor. | Open Subtitles | مرحى يا صغير إنه يشبهني تماماً |