"يبدء" - Translation from Arabic to Turkish

• başlıyor
• başlar
• başlayacak
• başlamak
• başlamadan
• başladığında
• başlıyoruz

Evet, ama bu kadar uzun olmamıştı, insan meraklanmaya başlıyor.
نعم ولكن ليس لهذه المدة و يبدء المرء بالتساؤل

Hayır, hayır. Çok risk var Leonard. Bir park yeriyle başlıyor.
لا، لا، هذا أمر متدرج "لينارد" يبدء مع منطقة إيقاف السيارة

Hayır, teknik olarak ebediyet hemen başlar, özellikle de buzdan heykellerin olduğu yerde.
لا ، اعتقد ان الخلود يجب ان يبدء على الفور خصوصاً عندما يتضمن مثل هذا الجو السىء

Bu dünya yeniden yaratıldıktan sonra temizlik başlayacak.
التى عصف بها المشركين يجب ان يبدء التطهير ويولد هذا العالم من جديد

Gününüze başlamak için berbat bir yol.
وابدء يومي بطريقة فظيعة ، كل يوم يبدء معي

Belki o başlamadan, Miller bu görüşmenin neyle alakalı olduğunu anlatır.
لنتامل ان ميلر سيخبره قبل ان يبدء بالكلام بمحتوى الاجتماع المقرر لهم

Sen de pencereden gizlice çıkacaksın ve beni kovalamaya başladığında sen de diğer yoldan koşacaksın.
سوف تخرجين من النافذة عندما يبدء بمطاردتي

Mike'ı testere olayında kaybettik, yani Tylerın ortağı olabilirsin tamam kuşevine başlıyoruz üçgenler veya açılar umrumda değil şu an hepsinin üstesinden gelebilirim
نحن خسرنا مايك في ذلك الحادث الصغير اذا يمكنك ان تكوني شريكة تايلر حسنا الكل يبدء العمل على منزله

Sokağa çıkma yasağı 10 dakika içinde başlıyor; gitmeniz lazım.
حضر التجول سوف يبدء بعد عشر دقائق يجب ان تذهبو يــــا رفــاق

Günaydın, yurttaşlar, yeni bir gün başlıyor.
صباح الخير أيها المواطنون يوم جديد يبدء

- Bunların olduğuna inanamıyorum. - Her şey yeniden başlıyor.
انا لا اصدق ان هذا يحدث - انه يبدء مره اخرى -

Ama hiçbir şeye engel olamadık. başlıyor.
لكننا لم نوقف أي شيء ، الأمر يبدء

İlk olarak, o tip konuşmaya başlıyor.
حسناً، كبداية، هذا الوجه يبدء في التحدث

Her şey baştan başlıyor yine.
أنه يبدء مجدداً

Bunu yapmak benim için çok zor ama değişim evde başlar.
وهذا شئ صعب علي فعله لكن تغيير الاشياء يبدء من المنزل لكن لا تسرع اوشئ من هذا القبيل

Çocuğun biri gelir ve herkes senin yerine ona bakmaya başlar.
طفل ما يأتي فجأه وبعدها الجميع يبدء فى النظر إليه بدلاً منك

Yılın bu zamanında Doğu Afrika kurumaya başlar.
هذا هو الوقت من السنة عندما يبدء شرق أفريقيا في الجفاف.

Gelecek yıl üniversiteye başlayacak.
سوف يبدء الجامعه بالعام القادم

Noktayı geçtiğinizde süreniz başlayacak.
وقتك يبدء .. عندك عبورك خط البدايه

Bana posta odasında iş buldular, nihayetinde bir yerden başlamak lazım.
كان رائعاً. أعني، أنهم جعلوني أبدء العمل في غرفة الإيميلات.. الجميع يبدء من مكان ما.

Dövüşler başlamak üzere.
النزال لم يبدء حتى.

Sana da olmaya başlamadan üzerinde konuşmanın bir manası yok.
قبل أن يبدء بالحدوث اليك , لا يوجد فائدة من مناقشته

Yayılmaya başladığında ve insanlar birbirini yediğinde bakalım ne kadar güleceksin.
سنرى كيف ستضحك عندما يبدء الناس بأكل بعضهم البعض

Tekrar başlıyoruz.Şunu tut.
إن الأمر يبدء من جديد, أمسك هذا