| Bunu iki açıdan istiyoruz gibi: Deli gibi hissetmek ve tüm hayat boyu sürmesi için aşık olmak istiyoruz. | TED | يبدو الأمر كما لو أننا نريد كلا الاتجاهين: نريد الحب لنشعر بالجنون، ونريده أن يستمر العمر كلّه. |
| DNA ile hayatınızın bir filmini izliyormuşsunuz gibi düşünün, DNA sizin uzaktan kumandanız. | TED | يبدو الأمر كما لو كنت تشاهد فيلمًا عن حياتك، مع حمضك النووي، وبوجود جهاز التحكم عن بعد خاصتك. |
| İlk bakışta sadece geç başlamışız gibi görünüyor | TED | على السطح، يبدو الأمر كما لو أننا آخر من يزهر. |
| Sanki aklında, yakmak için bir şey varmış gibi. | Open Subtitles | يبدو الأمر كما لو كان لديك دائما شيء للحريق في عقلك |
| Daima herşeyi doğru yaparmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو الأمر كما لو أنها تفعل كل شيء بشكل صائب دوما |
| Ama sanki daha önce karşılaşmışım gibi. | Open Subtitles | ولكن يبدو الأمر كما لو إلتقيت بها من قبل |
| Sanki odalar hareket ediyormuş gibi. | Open Subtitles | يبدو الأمر كما لو ان الغرف تتحرك او ما شابه |
| Sanki odalar etrafta çok hızlı hareket ediyorlarmış gibi. | Open Subtitles | يبدو الأمر كما لو كانت الغرف تتحرك حول بعضها بسرعة |
| Sanki bir şey arabayı tam onun üzerine doğru itmiş gibi. | Open Subtitles | يبدو الأمر كما لو أن شيئاً دفع السيارة نحوه |
| Bazen düşündüğümde, sinsice hareket ediyormuşum gibi oluyor. | Open Subtitles | أحياناً عندما أفكر يبدو الأمر كما لو أنني أتسكع. |
| Tüm dünya, bize karşı gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو الأمر كما لو أن العالم كله ينقلب علينا حسناً ، ما الذى سنفعله حيال ذلك ؟ |
| Sanki traktörler tüm zemini yarmış gibi... çapalamış, içini dışına çıkarmış, kazmış gibi... | Open Subtitles | يبدو الأمر كما لو أنها جرارات .حرثت, و قلّبت الأرض |
| Saldırı sırasında orada çalışıyormuş gibi görünmeni istiyorum. | Open Subtitles | .أريد أن يبدو الأمر كما لو أنك كنت تعمل هناك أثناء الهجوم |
| Kendi ayaklarımın üstünde durabildiğim günleri dün gibi hatırlıyorum. | Open Subtitles | يبدو الأمر كما لو بالأمس فقط كنت أتحمل مسئوليتى |
| Kendi ayaklarımın üstünde durabildiğim günleri dün gibi hatırlıyorum. | Open Subtitles | يبدو الأمر كما لو بالأمس فقط كنت أتحمل مسئوليتى |
| Öncelikli hedeflerimizden biriymiş gibi görünmeli. | Open Subtitles | لابد أن يبدو الأمر كما لو كان هذا أحد أهدافنا الرئيسية |
| Doktor'la birlikte koşuşturduğunda, asla sonu gelmeyecek gibi hissedersin. | Open Subtitles | عندما تركضون مع الدكتور يبدو الأمر كما لو أنه لن ينتهي أبدا |
| Sanki politika koca bir şaka gibi. | Open Subtitles | يبدو الأمر كما لو كانت السياسه عبارة عن نكته كبيرة |
| Sanki vahşi bir hayvan gelmiş, bütün ekibi parçalamış gibi. | Open Subtitles | يبدو الأمر كما لو أن حيواناً بريّاً مزق الطاقم |
| Ekonomi sanki kendi işimi yapıp, dibe vurmamı bekliyor gibi. | Open Subtitles | يبدو الأمر كما لو أن الاقتصاد تبدأ بالانهيار. |