| Korkunç bir adamsın... bense bir daha seninle konuşmak istemeyen... arkadaş canlısı bir insanım. | Open Subtitles | أنت رجل سيء وأنا شخص ودود والذي لا يريد أن يتحدث معك مرة أخرى |
| seninle konuşmak istiyor. Evet. Kusura bakma. | Open Subtitles | نعم ، يريد أن يتحدث معك نعم ، معذرة خطي متعطل |
| Benjamin, baban seninle konuşmak istiyor, dışarıda. | Open Subtitles | بينجيمين, والدك يريد أن يتحدث معك إنه في الخارج |
| Gettys, hiç davranışlarınız hakkında sizinle konuşmak zorunda kalmadı mı? | Open Subtitles | ألم يتحدث معك السيد جيتيز أكثر من مرة عن سلوكك؟ |
| seninle konuşuyor aptal. Sakla beni. | Open Subtitles | إنه يتحدث معك أيها الأحمق غطي الأمر |
| Yine de sizinle konuşan kişilere güvenirsiniz. | Open Subtitles | و أنت تعتمد على أي شخص لازال يتحدث معك .. صديقة سابقة سعيدة |
| seninle konuşmak isteyen biri var. | Open Subtitles | أليكساندر,يوجد شخص يريد أن يتحدث معك |
| Baban seninle konuşmak istiyor, Ed. | Open Subtitles | والدك يريد أن يتحدث معك يا أيد |
| Chapelle, Jack hakkındaki son değerlendirmesini yapmadan önce seninle konuşmak isteyecek. | Open Subtitles | قبل ان يضع "شابيل" تقييمه النهائى بخصوص "جاك" ، سوف يتحدث معك |
| Steve, şurada seninle konuşmak isteyen bir adam var. Ne lazımdı ihtiyar? | Open Subtitles | ستيف،هناك شخص ما يريد أن يتحدث معك |
| Haydi bebek. Sadece bir dakika seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | هيا ، هو يريد أن يتحدث معك لدقائق |
| Herkes seninle konuşmak isterken. Hey. | Open Subtitles | عندما يكون الجميع يريد ان يتحدث معك |
| Kes şunu, Simon, belki de seninle konuşmak istemiyor. Uzatma işte. | Open Subtitles | توقف " سيمون " ربما لايريد أن يتحدث معك ، لتهدأ ، هيا لنذهب |
| Eğer bir savcı seninle konuşmak isterse, Ne zamana kadar buralardasın? | Open Subtitles | حسناً, ان طلب المدعي العام ان يتحدث معك |
| Evet, bölge savcısı sizinle konuşmak istiyordu. | Open Subtitles | أجل، نائب المدعي العام ينتظرك لكي يتحدث معك |
| Evet, savcı sizinle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | أجل، نائب المدعي العام ينتظرك لكي يتحدث معك |
| Tanrı hala seninle konuşuyor mu? | Open Subtitles | هل مازال الرب يتحدث معك |
| Köpek hala seninle konuşuyor mu? | Open Subtitles | هل لا زال الكلب يتحدث معك ؟ |
| Yine de sizinle konuşan kişilere güvenirsiniz. | Open Subtitles | وتثق فى أى شخص لا يزال يتحدث معك |
| Ve başkan acele senle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | ونائب الوزير يتمنى ان يتحدث معك |
| Seninle konuşan o adam | Open Subtitles | حسناً ، الرجل الذي كان يتحدث معك |
| - Sizinle konuşması gerekiyor. - Benim de konuşmam gerek onunla. | Open Subtitles | انه يريد ان يتحدث معك - وانا اريد ان اتحدث معه - |
| Diğer adaylar sizinle konuşmadı mı? | Open Subtitles | ألم يتحدث معك المرشحون الآخرون؟ |
| Hiç kimse beşinci sınıfta seninle konuşmadı bile ve ben bunu yüzüne vurmadım. | Open Subtitles | لم يتحدث معك أحد في الصف الخامس ولم أمسك ذلك ضدك |
| Ama birinin seninle konuşacağını seni aralarına alacağını... seni dinleyip seninle konuşacağını bunların olabileceğini düşünüyorsan delirmişsin demektir. | Open Subtitles | و لكن إن كنت تظن أن أحدا سيتحدث معك أتظن أن أحدا سيسمح لك بدخول المبنى حيث يوجد شخص قد يستمع إليك أو يتحدث معك إن كنت تظن أن هذا سيحدث , فأنت مجنون يا رجل |