| Eğer ondan bir an önce kurtulmak istiyorsa, onu çabuk almalı. | Open Subtitles | اذا كان يجب أن يتخلص منهم بسرعة فيجب أن يقبل السعر |
| Bir kaç rapor yazmaktan kurtulmak için iskeleti bize getiren kim? | Open Subtitles | من أحضر لنا البقايا البشرية فقط لكي يتخلص من الأعمال المكتبية؟ |
| Ona, cesetleri buraya sakladığımı, ve bunlardan kurtulmasını istediğimi söyle. | Open Subtitles | أخبريه أننى خبأت الجثث هنا و أريده أن يتخلص منها. |
| ...oldukça ısınmaktaydı bu yüzden de bir katmanından kurtulmaya karar verdi. | Open Subtitles | و الجو كان ساخناً بالداخل لذا قرر ان يتخلص من طبقة |
| İşi bitince cesetleri resmen çöp gibi atıyor. | Open Subtitles | ببساطة فهو يتخلص من الجثث هناك مثل النفايات عندما ينتهي |
| Palmeri temizlik yapıyor. Ve birilerinin da icabına bakmadan onu durdurmak istiyorum. | Open Subtitles | بالميري بيته نظيف، اود ان أوقفه قبل أن يتخلص من شخص آخر |
| Tekrar insan olmak istiyorsa tüm bu güçlerinden kurtulması gerekiyordur. | Open Subtitles | كي يصبح بشري مجدداً فيجب أن يتخلص من كل قدراته |
| Erkeklerden sanki... sanki bir çöp gibi, onlarla gerçekten hiç ilgilenmiyormuş gibi kurtuluyor. | Open Subtitles | انه كان يتخلص من اجساد الرجال. كما لو كان يتخلص من النفايات، كما لو كان لايهتم بهم. |
| Plastik, suyun kaynama noktasının altında erimeye başlar ve bir sünger olduğu için yağlı içeriklerinden kurtulamaz. | TED | فهو يبدأ بالانصهار تحت نقطة غليان الماء ولا يتخلص من الملوثات الزيتية الذي يمتصها كالإسفنج |
| Ya da bilet alamayacak kadar fakir olan ve kendisine miras kalan çiçeklerden kurtulmak isteyen fakir bir oğlan. | Open Subtitles | قد يكون واحداً من أولئك المساكين الذين لا يمتلكون ثمن بطاقة لكنه ورث الكثير من الأزهار و هو يحاول الآن ان يتخلص منها |
| Benden kurtulmak için sabırsızlanıyor. | Open Subtitles | لم نبدأ حتى بتجهيز أوراق المحاكمة هو لا يستطيع الانتظار حتى يتخلص مني |
| Kanserinden kurtulmak için yol bulduğunu sanan bir aptal. | Open Subtitles | أنت غبي يعتقد أنه اكتشف طريقة لكي يتخلص من السرطان |
| Senin elinde oğlu da dahil pek çok kişiye hükmeden ve oğlunun kurtulmak istediği birini yok etmeye yarayacak bir şey yok mu? | Open Subtitles | هل لديك شيء لإقصاء ذلك الشخص الذي هو ـ ـ ـ يحكم كل العالم و أبنه ـ ـ ـ و ذلك الذي إبنه يريد أن يتخلص منه؟ |
| Bavulu arabada unuttu, bunu fark ettiğinde belli ki bundan kurtulmak istedi. | Open Subtitles | لذا شعر بأنه يجب أن يتخلص منها وعندما أحس بهذا الأمر كان قد صار في سيارته |
| Cesetleri buraya sakladığımı ve bunlardan kurtulmasını istediğimi söyle. | Open Subtitles | أخبريه أننى خبأت الجثث هنا و أريده أن يتخلص منها. |
| Birisinden saçına kaka yaptıktan sonra iguanasından kurtulmasını isteyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تطلب من شخص ما أن يتخلص من الإغوانا بعد أن تتغوط على شعرك |
| Carl'a ondan kurtulmasını söylediler, kalıcı olarak. | Open Subtitles | و لقد اخبروا "كارل" ان يتخلص منه الى الابد |
| Bir adamı kendi çocuğundan kurtulmaya çalıştığı için hapse yolladım ama senin günün de zor geçmiş gibi. | Open Subtitles | لقد أرسلنا رجلاً للتو إلى السجن لأنه حاول أن يتخلص من ابنته، ولكن يومك كان شاقاً جداً |
| Zaten babamın kollarına sarılmış, benden kurtulmaya çalısıyor. | Open Subtitles | هي بالفعل تحاول التأثير على والدي لكي يتخلص مني |
| Yumurtan çürümüş. Vücut otomatik olarak atıyor çürüğü. | Open Subtitles | كانت بويضة تالفة يتخلص منها الجسد بشكل طبيعي |
| İşimi bitirip şehri terk ettikten sonra onların icabına bakıyor. | Open Subtitles | لابد أنه كان يتخلص منهم بعد أن أنهي المهمة وأغادر المدينة |
| ...adamın tek derdi karısının klonundan nasıl kurtulması gerektiğidir. | Open Subtitles | وروحاني ومتفهم وما شابه إلا أن مشكلة البطل الرئيسية أصبحت كيف يتخلص منها |
| Onları şehir merkezinden alıyor, ikinci bir mekana götürüp öldürüyor ve cesetten mümkün olduğunca çabuk kurtuluyor. | Open Subtitles | يأخذهم لموقع ثانوي يقتلهن و يتخلص من الجثث بأسرع ما يمكن |
| Bu dünyada kimse bundan kurtulamaz! | Open Subtitles | ْ لا أحد في العالم يمكنه أن يتخلص من هذا الحمل |
| Ama neden bu cesetten kurtuldu da, yaşlı kadınınkini bıraktı? | Open Subtitles | لكن لماذا يتخلص من هذه الجثة ويترك العجوز ؟ |