| Eğer yakın zamanda denge durumuna geçemezsek dünyamız yok olacak. | Open Subtitles | و إذا لم نقم بإيجاد مكان بإمكانها أن تستقر به عالمنا حينها سوف يتدمر |
| Eğer yakın zamanda denge durumuna geçemezsek dünyamız yok olacak. | Open Subtitles | و إذا لم نقم بإيجاد مكان بإمكانها أن تستقر به عالمنا حينها سوف يتدمر |
| Eğer beyin sağlam kalırsa, virüs yok olmaz. | Open Subtitles | إذا بقي الدماغ سليماً فالمصاب بالعدوى لم يتدمر |
| Bazı insanlar, dünyanın her 500 yılda bir yok olup, tekrardan yaratılan dev bir timsah sırtı olduğu acı gerçeğini bir türlü kabullenemiyor. | Open Subtitles | أن كوكب الأرض مجرد قسم من ظهر كبير لتمساح الذي يتدمر ويعيد بناء نفسه كل 500 سنة. |
| Dünya kötü niyetli bir çileğin yaptıkları yüzünden yok olacaktı. | Open Subtitles | كاد العالم أن يتدمر بسبب أفعال فراولة شريرة واحدة |
| Bu iş ancak dünyan yok olup... geriye bir tek... ben kaldığımda son bulacak. | Open Subtitles | عندما يتدمر عالمكم ويتبقى عالمي فقط حينها سيكون يكفي |
| Sevdiklerinin yok oluşunu izlemek için önden bir koltuk kazandın. | Open Subtitles | مقاعد أمامية لمشاهدة كل من وكل شيء تحبه يتدمر |
| Eger gitmezsem bütün sehir, hatta belki de dünya yok olabilir. | Open Subtitles | إن لم أذهب، فالمدينة بأكملها ربما الكوكب كله قد يتدمر |
| İstikbalimizin yok edilmesine seyirci kalacak değilim. | Open Subtitles | لن أقف مكتوف اليدين و أشاهد مستقبلنا كله يتدمر |
| Eğer gitmezsem bütün şehir, hatta belki de dünya yok olabilir. | Open Subtitles | إذا لم أذهب، المدينة بأكملها ربما حتى الكوكب كله، يمكن أن يتدمر |
| Ama her şey yok olacak. | Open Subtitles | ولكن من الممكن أن يتدمر كل ذلك |
| Evrenin yok edilmediğini gördükten sonra maymun dövüşünü izlemek ister misin? | Open Subtitles | بعد رؤية كيف أن العالم لم يتدمر |
| Bir gezegenin yok oluşunu izledim. | Open Subtitles | لقد رأيت بالفعل أحد الكواكب يتدمر |
| Eğer herhangi bir gücüm varsa, gücümün kaynağı sonsuza kadar yok olsun! | Open Subtitles | لو كانت بحوزتي القوة، لجعلت مصدر ! هذه القوة يتدمر للأبد |
| Ben çocukken gezegenim Krypton yok olmak üzereydi. | Open Subtitles | عندما كُنت طفلة , كوكبي "كريبتون" كان يتدمر |
| Şimdiye kadar hiçbir şey yaratılamamış ve yok edilememiştir. | Open Subtitles | لا شئ يمكن ان يخلق او يتدمر |
| Yani, kargayı öldürürsen, adamı yok edersin. | Open Subtitles | لذا أقتل الغراب يتدمر الرجل |
| Yani kargayı öldür ve adamı yok et. | Open Subtitles | لذا أقتل الغراب يتدمر الرجل |
| Ama neye dokunursam, yok oluyor. | Open Subtitles | ولكن كل شيئ ألمسه , يتدمر |
| Chitti'yi yok etmeden seni kurtaramam. | Open Subtitles | لكن هناك شيئاً، لا أستطيع إخراجك حتى يتدمر (شيتي) |