| - Onu hapiste çürümeye bırakamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع أن نتركه يتعفن في السجن. |
| Onu hapishanede çürümeye bırakamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع أن نتركه يتعفن في السجن. |
| Bates'in karısını intihara sürüklediğini ve hapiste çürümesi gerektiğini düşünebilir. | Open Subtitles | قد تعتقد بأنهُ دفع زوجتهُ للإنتحار، ويستحقُ أن يتعفن في السجن |
| Yahudi karşıtı puşt. Cehennemde çürümesi lazım. | Open Subtitles | معادي الساميّة الأحمق ذاك، يجب عليه أن يتعفن في الجحيم. |
| Queimada'nın tüm şekeri depolarda çürüyor. | Open Subtitles | كل سكر كيمادا يتعفن في المخازن وارصفة الميناء |
| Ya da adamın hapiste çürümesine göz yumarsın. | Open Subtitles | أو يمكنك تركه يتعفن في السجن و لكن من يعرف بمن سيشي |
| - Onu hapiste çürümeye terk ettim. | Open Subtitles | -مهلاً، ادخل في صلب الموضوع الآن -لقد تركته يتعفن في السجن |
| Dediği gibi değilse onu tünelde çürümeye bırakırız. | Open Subtitles | سنتركه يتعفن في النفق |
| - Onu hapiste çürümeye terk ettim. | Open Subtitles | -لقد تركته يتعفن في السجن |
| Carl Elias, kırk yıl önce annesini öldürdükten sonra evlatlık sistemine çürümeye terk ettiğin piç oğlun. | Open Subtitles | (كار إلايس)... ابن الحرام الذي تركته يتعفن في النظام، بعدما قتلت أمه قبل قرابة 40 عاماً -عشيقتك |
| Carl Elias, kırk yıl önce annesini öldürdükten sonra evlatlık sistemine çürümeye terk ettiğin piç oğlun. | Open Subtitles | (كار إلايس)... ابن الحرام الذي تركته يتعفن في النظام، بعدما قتلت أمه قبل قرابة 40 عاماً |
| Kendi ülkesi onu tutukladı. Hapiste çürüyor olması gerekiyordu. | Open Subtitles | قامت بلاده بإعتقاله، يفترض أنّه يتعفن في السجن. |
| Yalnız son 25-30 senedir hapiste çürüyor. | Open Subtitles | لقد كان يتعفن في العلبة ل25 ـ30 سنة |
| Neary vadisini geçtikten sonraki eski bir maden kuyusunda çürüyor. | Open Subtitles | يتعفن في بئر منشق قريب من التلة |
| Yani Corrigan'ın hapiste çürümesine göz mü yumalım? | Open Subtitles | إذن فمن المفترض أن ندع (كوريغان) يتعفن في السجن؟ |