"يتكوّن" - Translation from Arabic to Turkish

    • oluşur
        
    • oluşuyor
        
    Işık, foton adı verilen minik parçacıklardan oluşur ve her bir fotondaki enerji onun rengini belirler. TED يتكوّن الضوء من جُسيمات صغيرة تسمى الفوتونات ومقدار الطاقة الموجودة في كلّ فوتون يتوافق مع لونه.
    Seyirciler insanlardan oluşur, bizim gibi nefes alan ve yaşayan insanlardan. Tamam mı? Open Subtitles والجمهور يتكوّن من أشخاص والأشخاص من يعيشون ويتنفسون
    Seyirciler insanlardan oluşur, bizim gibi nefes alan ve yaşayan insanlardan. Open Subtitles ذلك ليس بجمهور ذلكجدار! والجمهور يتكوّن من أشخاص والأشخاص من يعيشون ويتنفسون
    Kitlemiz, ona, ana akım medya tarafından önerilenden daha fazlasını isteyen insanlardan oluşuyor. TED جمهورنا يتكوّن من أُناسٍ يرغبون في أكثر مما هو معروضٌ عليهم عبر قنوات البث الموسيقية.
    Yani, bu disk gaz ve toz parçacıklarından oluşuyor. Open Subtitles يتكوّن هذا القرص إذًا من جزيئات الغاز والغبار
    İki parçadan oluşur: Open Subtitles يتكوّن من جزءين:
    Latchmere Sağlık Kuruluşu aslında 3 ayrı hastaneden oluşur ve her birinin... Open Subtitles اتحاد (لاتشمير) للصحة، يتكوّن في الواقع من ثلاث مستشفيات وشبكة من...
    Kullandığımız kaplama kemik ve sinirden oluşuyor. Open Subtitles الغلاف الذي نستخدمه يتكوّن من عظام وأوتار.
    Bütün tesisimiz binlerce ama binlerce ve binlerce bu araçlardan oluşuyor karanlıkta tek başlarına oturuyorlar, sessizce bu maddeleri birleştiriyorlar -- ve inşaat malzemelerinden bu durumda ambalaj köşe bloğuna kadar. TED يتكوّن المصنع لدينا من آلاف وآلاف وآلاف من هذه الأدوات القابعة داخلا في الظلام ، تقوم وبهدوء بعمليّة تجميع ذاتيّة للمواد -- إن كان مواد البناء أو، كما في هذه الحالة ، كتلة تغليف ركنية.
    Tüm ekip sadece bir şoförden oluşuyor adı Murray Langston, son yirmi yıldır Grayling adına çalışıyor kendisi de. Open Subtitles الطّاقم يتكوّن من سائقٍ، يُدعى (موري لانجستون)، يعمل لديهم مُذ 20 عام.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more