| Dosyada hasılat ve yeni şifreler var. Sonra lokantaya gidiyor. | Open Subtitles | تحتوي على الارباح والرموز الامنيه ، ثم يتوجه الى المطعم |
| Telefonun yerini tespit ettik, kuzeye doğru gidiyor. Peşine ekip gönderelim mi? | Open Subtitles | لدي تحديد مواقع بالاقمار الصناعية على الهاتف يتوجه للشمال هل نرسل وحدات؟ |
| Teslimatın yapılacağı her günün sabahı yalnız başına şarap mahzenine gidiyor. | Open Subtitles | في أيام نقل الشحنات يتوجه لوحده إلى أقبية النبيذ |
| Şehrin merkezine doğru ilerliyor. | Open Subtitles | فمن الممكن ان يتحول الى اعصار من الدرجة الخامسة و لكنه يتوجه الى المدينة. |
| Hızla tırmanıyor, dış atmosfere yöneldi. | Open Subtitles | انه يحلق رأسيا بسرعة انه يتوجه نحو الغلاف الجوي العلوي |
| Adaya doğru giden bir Wraith kruvazörü var ve atmosferin dışında buraya yaklaşan birkaç tane daha var. | Open Subtitles | طراد رايثى يتوجه إلى الجزيرة. أتبين اقتراب طرادات أخرى خارج الأجواء. |
| Orman yakınlarında birkaç dev gördük ancak henüz bu yöne doğru harekete geçmediler. | Open Subtitles | ، لقد رأينا العديد من العمالقة بالقرب من الغابة . لكن لم يتوجه أي واحد منهم بهذا الاتجاه |
| Tamam, yukarı çıkıyor. Ben merdivenleri kullanırım. | Open Subtitles | إنه يتوجه للأعلى أنا سألحقه من الدرج |
| İşe giderken bu giysiyi giymeniz bekleniyordu. | Open Subtitles | بعد أنتهاء ساعات الدراسه كان يفترض أن يتوجه الطلبه مرتدين ذلـك الـزى إلـى العمل |
| Evet ama o doğuya gidiyordu. | Open Subtitles | نعم لكنه كان يتوجه للشرق |
| Onu bulduğumuz tazı yarışlarının yapıldığı yere gidiyor. | Open Subtitles | أنظروا ، إنه يتوجه إلى حلبة سباق الكلابة حيث وجدناه أول مرة |
| Saldırganı buldular. 5. Bulvarda güneye gidiyor. | Open Subtitles | وجدوا مٌطلق النار يتوجه جنوباً إلى الجادّة الخامسة |
| Bu arada A Evreninde Hermes A güneşe doğru gidiyor. | Open Subtitles | في هذه الأثناء في العالم أ هيرميز أ يتوجه إلى الشمس |
| Koridorda gidiyor. Arkaya gidiyor. | Open Subtitles | انه يتوجه للداخل لا تتحرك من مكانك لا مجال للهرب |
| İşte, kocaman kıtanın içlerine doğru gidiyor. | Open Subtitles | ومن هنا، يتوجه إلى الداخل في القارة الشاسعة. |
| Ama şimdi hapishaneye gidiyor, başkasına yapamayacak. | Open Subtitles | لكنه الان يتوجه الى السجن, لا يمكنه القيام بذلك لاي شخص اخر. |
| Silahlı ve tehlikeli. Dağlara doğru ilerliyor. | Open Subtitles | إنه مسلّح و خطير , و يتوجه نحو المناطق الجبلية |
| Şüpheli, doğu nehrinin yakınlarındaki bir çatının güney kısmına doğru ilerliyor. | Open Subtitles | المشتبه به يتوجه الى السطح قرب النهر الشرقي |
| - 77. caddeye yöneldi. | Open Subtitles | يتوجه الى الجنوب باتجاه الشارع السابع والسبعين |
| Şu an, konuştuğumuz gibi evine doğru giden dedektiflerimiz var. | Open Subtitles | هناك فريق من المحققين يتوجه لمنزله أثناء حديثنا |
| Koltukların hangi yöne bakıyor? | Open Subtitles | فالى ماذا يتوجه الاثاث عندك اذن؟ |
| Garson olan. Merdivenlere çıkıyor! | Open Subtitles | إنه النادل , يتوجه ناحية السلم |
| Ömrüm boyunca tek bir kural çiğniyorum ve kendimi Ay'a giderken buluyorum! | Open Subtitles | أكسر قاعدة واحدة في حياتي كلها وينتهي بي الأمر في صاروخ يتوجه إلى القمر نعم فعلا |
| Nereye gidiyordu? | Open Subtitles | حسناً أين كان يتوجه ؟ |
| Saldırganın Los Angeles'a doğru yol aldığı tahmin ediliyor. | Open Subtitles | ويعتقد أن المهاجم أنه يتوجه للوس انجليس. |
| O küçük aya yönelmiş durumda. - Sanırım oraya ulaşmadan önce onu vurabilirim...neredeyse menzilde. | Open Subtitles | انه يتوجه الى ذلك القمر الصغير - اعتقد اننى يمكن ان احصل عليه قبل أن يصل |