Çipin bu hale gelmesini kimse beklemiyordu. Bir olayın görüntülerini zihnimde canlandırabiliyorum ve içinde dolaşabiliyorum. | Open Subtitles | إنه شيء تفعله الشريحة لم يتوقعه أحد يمكني خلق صورة إفتراضية من حدث في عقلي |
Çipin bu hale gelmesini kimse beklemiyordu. Bir olayın görüntülerini zihnimde canlandırabiliyorum ve içinde dolaşabiliyorum. | Open Subtitles | إنه شيء تفعله الشريحة لم يتوقعه أحد يمكني خلق صورة إفتراضية لحدث في عقلي |
Balıkçılar yakalayacak yeterli balık olmadığını görünce o kadar üzüldüler ki Kimsenin beklemediği bir şey yaptılar. | TED | كان الصيادون مستائين من قلة أعداد سمك الصيد لدرجة أنهم قاموا بعمل لم يتوقعه أحد. |
Beynini direkt olarak bilgi bölümüne bağladık. Kimsenin beklemediği ama çipin yaptığı bir şey. Beynimde olayın sanal bir görüntüsünü yaratıp içinde gezebiliyorum. | Open Subtitles | إنه شيء تفعله الشريحة لم يتوقعه أحد يمكني خلق صورة إفتراضية من حدث في عقلي |
Bu, çipin yaptığı, ama kimsenin tahmin etmediği bir şey. | Open Subtitles | إنه شيء تفعله الشريحة لم يتوقعه أحد |
Hayvanlar mutasyona uğruyordu ve bu herkesin beklediğinden hızlı gerçekleşiyordu. | Open Subtitles | "كانت الحيوانات تتحول وكان ذلك يحدث أسرع مما يتوقعه أحد" |
Çipin bu hale gelmesini kimse beklemiyordu. | Open Subtitles | إنه شيء تفعله الشريحة لم يتوقعه أحد |
Çipin bu hale gelmesini kimse beklemiyordu. | Open Subtitles | إنه شيء تفعله الشريحة لم يتوقعه أحد |
Böylece Kimsenin beklemediği tek şeyi yaptım: Yalan söyledim. | Open Subtitles | لذا قمت بالشيء الوحيد الذي لن يتوقعه أحد. |
Son sürpriz Valensiya'da, Rossi Kimsenin beklemediği bir şey yaptığında yaşandı. 1 7 yarıştan 1 7'ncisi | Open Subtitles | "المنعطف الأخير كان في "فالنسيا حيث فعل "روسي" ما لم يتوقعه أحد |
Kimsenin beklemediği ama çipin yaptığı bir şey. | Open Subtitles | إنه شيء تفعله الشريحة لم يتوقعه أحد |
Kimsenin beklemediği ama çipin yaptığı bir şey. | Open Subtitles | إنه شيء تفعله الشريحة لم يتوقعه أحد |
Kimsenin beklemediği ancak Çipin yaptığı bir şey.. | Open Subtitles | إنه شيء تفعله الرشيحة لم يتوقعه أحد |
Sonra başkan kimsenin tahmin etmediği bir şey yaptı. | Open Subtitles | ثم , الرئيس فعل شيئًا لم يتوقعه أحد . |
Hayvanlar mutasyon geçiriyordu ve herkesin beklediğinden hızlı bir şekilde gerçekleşiyordu. | Open Subtitles | "كانت الحيوانات تتحول وكان ذلك يحدث أسرع مما يتوقعه أحد" |