| Kocası altıdan önce arıyor ve yemekler altıyı iki geçe ısmarlanıyor. | Open Subtitles | يتّصل زوجها قبل السادسة. ولقد إستلمت الطعام في الـ 06: 02. |
| Çocuk bu. Beni 59 gündür arıyor. | Open Subtitles | ، هـا هو الفتى الذي يتّصل 59 مرّة بالتّسلسل |
| Kimse siteye yazmadı, ailemi aramadı, yani şakan elinde patladı dostum. | Open Subtitles | لم ينشر أحد شيئاً، لم يتّصل أحد بوالدي، إذن انقلبت الخدعة عليك. |
| Beni duyuyor ama cevap veremiyorsanız 911'i arayıp yardım isteyin. | Open Subtitles | إذا أنت يمكن أن تسمعني، لكن لا يستطيع الإجابة الباب، يتّصل 911، يخبرهم تحتاج إلى مساعدة. |
| Sonra görüşürüz. Çocuk bu mu? Üst üste elli dokuz gün aradı. | Open Subtitles | ، هـا هو الفتى الذي يتّصل 59 مرّة بالتّسلسل |
| 1 numaralı telefon kulübesinden arıyor. 15 dakika önce çağrı cihazına mesaj geldi. | Open Subtitles | يتّصل إلى هاتف البرج العمومي رقم 1 بعد أن تلقى اتصالاً قبل 15 دقيقة |
| Yeni başkan, kalkıp seni arıyor, bu konularda fikrini almak istiyor. | Open Subtitles | المحافظ الجديد يتّصل بك ويطلب رأيك ببعض الأمور |
| Kendi suçunu ihbar etmek için polisi arıyor. Yoğun nüfuslu yerlerde öldürmeyi tercih ediyor. | Open Subtitles | هُو يتّصل بالشرطة ليبلّغ عن جريمته، يُحب أن يقتل بالمناطق المُكتظّة بالسكان ويستخدم الرصاصات كرسائل. |
| Özür dilerim. Önemli biri değil, patronum Vivi. Ama gecenin bir yarası arıyor. | Open Subtitles | عذراً، لا أحد مهم، فقط رئيستي- أهي من كان يتّصل في منتصف اللّيل؟ |
| Kimse aramadı, yazmadı. Kimse ölümüme aldırmıyor. | Open Subtitles | لم يتّصل أحد ولم يكتب أحد شيئاً، لا أحد يأبه لموتي. |
| İyi vakit geçirdim ama üç gün geçti ve hala aramadı. | Open Subtitles | قضيت وقت ممتعا , لكن مضت ثلاثة أيام ولم يتّصل |
| Madem bizi geri almaya çalışıyordu o zaman niye hiç aramadı? | Open Subtitles | ,إذا كان يحاول استعادتنا لماذا لم يتّصل بنا على الأقل؟ |
| Ben çocukken, babam hediye almak yerine... ..polisleri arayıp evimiz soyulmuş derdi. | Open Subtitles | عندما كنت طفلاً عوض أن أحصل على الهدايا كان أبي يتّصل بالشرطة .و يخبرنا بأن البيت تعرّض للسرقة |
| Ben de resepsiyona gittim, alaycı herifin teki bana yatma izni vermek için üst katı aradı. | Open Subtitles | ذهبت إلى المكتب الإستقبال لأجد رجلا يحدق إلي يتّصل بالطابق العلوي لإعطائي الإذن لأحضى بمضاجعة |
| Yani, onu kim aramış olabilir? | Open Subtitles | من ياتراه قد يتّصل به؟ |
| Onu geceleri arardı ve bağırıp çağırır bir sürü şey söylerdi. | Open Subtitles | كان يتّصل به في وقتٍ مُتأخّر من الليل ويصرخ عليه بكلّ أنواع الأمور. |
| Eğer Dr. Collier seninle yine bağlantı kurarsa haberimiz olsun. | Open Subtitles | عندما يتّصل الدّكتور كولير بك ثانية فيجب عليك إبلاغنا |
| Dinle, bundan nefret ediyorum bunu hastalarım yaptığında da nefret ediyorum ama avukatımdan bir haber aldığında beni aramasını istedim. | Open Subtitles | انظري، أكره أن أفعل هذا أكره عندما يفعل مرضايَ هذا لكني قلتُ لمحاميَّ أن يتّصل بي ليخبرني بشأن جلسة الاستماع |
| Kızın çağrı cihazına acil ara mesajı atmıştı. Niçin yaptın diye sordum. | Open Subtitles | كان يتّصل بها على جهاز النداء باعثاً رسالات طارئة، سألته عن السبب |
| Bu yüzden kocası, polisi aramamış. | Open Subtitles | لذا، لهذا السبب لم يتّصل زوجها بالشرطة. |
| Gecenin bir yarısı kim arıyordu ki? | Open Subtitles | من كان يتّصل في منتصف الليل؟ |
| Çünkü bildiğiniz gibi, birinin Çinlilerle irtibata geçmesi geleceğimizi haber vermesi gerek. | Open Subtitles | فكما تعلم، سنحتاج أن يتّصل شخص بالصينيين، ويتأكّد أن يعلمهم أننا قادمون |
| Yardımcım sizi arar, yerini ve zamanını söyleyin yeter. | Open Subtitles | سأكتب لك الشيك في الصباح رئيس هيئة الأركان سوف يتّصل بك وسيقول لكم متى وأين |
| Neden? Yalnızca iki kişi duvar telefonunu arar tahsilat acenteleri, ...ve kira kontratında adı yazan asıl kiracıyı arayan ev sahibi. | Open Subtitles | لا يتّصل على هذا الهاتف الا شخصين وكالات استعادة الديون أو مالك المنزل يبحث عن المستأجر الأصلي |
| Genelde beni bırakıp giden bir erkek, ertesi gün aramaz. | Open Subtitles | عندما يتركني رجل في منتصف الليل و لا يتّصل اليوم القادم |