| Miami'ye dönüyor, ve beni görevi bitene kadar ona yardim etmeye zorluyorlar. | Open Subtitles | هو في طريقه عائد الى ميامي وهم يجبرونني على مساعدته |
| Bilgi almak için ara sıra kendimi küçük düşürmeme zorluyorlar. | Open Subtitles | من وقت لآخر يجبرونني على إذلال نفسي مقابل المعلومات |
| İstemiyorum ama bazen beni zorluyorlar. | Open Subtitles | لا أحب ذلك لكنهم يجبرونني أحيانا |
| Fransızlar, bu sefer beni savaşmak zorunda bırakırlar diye düşünüyordum. | Open Subtitles | أتعلم , في الواقع إعتقدت بأن الفرنسيين قد يجبرونني هذه المرة؟ |
| Sicim teorisine devam etmeye zorluyorlar. | Open Subtitles | إنهم يجبرونني على "الأستمرار بـ"نظرية الأوتار |
| Beni, aktif hale getirmem için zorluyorlar. | Open Subtitles | يجبرونني على تفعليها |
| İstemesem de beni insanlara yardım etmeye zorluyorlar! | Open Subtitles | لأنهم يجبرونني أن أساعد ! الناس غصب عني |
| Ama onlar lucien kale yardım etmek beni zorluyorlar. | Open Subtitles | "لكنّهم يجبرونني على مساعدة (لوشان كاسل)" |
| Atalarımız Lucien Castle'e yardım etmem için zorluyorlar beni. | Open Subtitles | "السالفون يجبرونني على مساعدة (لوشان كاسل)" |
| Ama zorluyorlar beni. | Open Subtitles | إنهم يجبرونني |
| Fransızlar, bu sefer beni savaşmak zorunda bırakırlar diye düşünüyordum. | Open Subtitles | بأن الفرنسيين قد يجبرونني هذه المرة |