| Onlar devletin çörekleri. Washington'u aramalıyım. | Open Subtitles | هذه دونات من صنع الحكومة يا صديقي لذا فهو عمل ليس بالسهل، يجب أن أتصل بالعاصمة |
| Onlar devletin çörekleri. Washington'u aramalıyım. | Open Subtitles | هذه دونات من صنع الحكومة يا صديقي لذا فهو عمل ليس بالسهل، يجب أن أتصل بالعاصمة |
| Güzel, önce Daniel' i aramam gerek, sonra orada olurum. | Open Subtitles | ممتاز , يجب أن أتصل "بدانيال" أولا ثم أمر عليكى |
| Burası eyalet dışı, O yüzden FBI'ı aramam lazım. | Open Subtitles | هذا بين الولايات، يجب أن أتصل بمكتب التحقيقات الفدرالية |
| - Evet, şu anda acil bir durum söz konusu. Kocamı aramam gerekiyor. | Open Subtitles | أجل، لكن لديّ أمرٌ طاريء يجب أن أتصل بزوجي |
| Biliyorum daha önce aramalıydım. Bir anda korktum ve oradan ayrıldım. | Open Subtitles | أعلم أنني كان يجب أن أتصل من قبل، لكني ذعرت ورحلت |
| - O zaman doktorlarını aramalıyım - Onu yeniden mi kilitleyeceksin? | Open Subtitles | . انا يجب أن أتصل بالطبيب الخاص بها على الأقل إذن هل تريدى أن تغلقى عليها مرة أخرى ؟ |
| Babamı aramalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أتصل بوالدى. سيكون هنا فى الساعة الثامنة. |
| Sosyal Hizmetleri aramalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أتصل بالخدمات الاجتماعية الشئ المضحك |
| Dayanamayacağım, Evelyn'i aramam gerek. | Open Subtitles | لا يمكنني التحمل أكثر يجب أن أتصل بإيفلين |
| Çünkü saat 6:30 da kız arkadaşımı aramam gerek. | Open Subtitles | لأنه يجب أن أتصل بصديقتي في السادسة النصف |
| Joanie'yi aramam gerek, arabaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | في الحقيقة يجب أن أتصل بجوني أنا بحاجة لتوصيلة |
| Evi aramam lazım. Umarım babam açar. | Open Subtitles | يجب أن أتصل بالمنزل أتمني أن تجيب عليه آلة الرد |
| İzninizle, minnacık hastanemizi aramam lazım. | Open Subtitles | المعذرة، يجب أن أتصل بالمستشفى الصغيرة جدا |
| Patronumu aramam lazım. Bir saniye sessiz olmaya çalış, tamam mı? | Open Subtitles | يجب أن أتصل برئيسي حاول البقاء هادئاً للحظة، اتفقنا؟ |
| - Evet, şu anda acil bir durum söz konusu. Kocamı aramam gerekiyor. | Open Subtitles | أجل، لكن لديّ أمرٌ طاريء يجب أن أتصل بزوجي |
| Polisleri aramalıydım ve sen de cehennemin dibini boylamalıydın. | Open Subtitles | يجب أن أتصل بالشرطة ويجب أن تذهب للجحيم. |
| Tamam, şarjım bitmeden kapatmalıyım. Servisi arayacağım. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن أذهب قبل انتهاء الشحن، يجب أن أتصل بالنادي الآلي |
| Sence hastaneyi aramalı mıyım? | Open Subtitles | أوه ، هل تعتقدين أنه يجب أن أتصل بالمشفى ؟ |
| - Benim de aramam gerekirdi. | Open Subtitles | . أنا كان يجب أن أتصل أولاً . أنا كان يجب أن أتصل أيضاً |
| Hemen onu arayıp, bu yaptığımızın çıIgınlık olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أتصل بها وأقول لها بأن ما فعلناه هو جنون |
| Dedi ki, "Sizi ne zaman arayayım, bayan Preston? | Open Subtitles | لقد قال , ما هو الوقت الذى يجب أن أتصل بكى فيه . يا سيدة بريستون ؟ |
| Bu bir veda mı yoksa Ursela'yı tekrar çağırayım mı? | Open Subtitles | هل هذا الوداع أو يجب أن أتصل ب (أرسيلا) مُجدداً |
| Bu tatlı hatunu arasam iyi olur. | Open Subtitles | يجب أن أتصل بتلك المثيره الصغيره |
| Şirketi arayıp, bunu haber vermeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أتصل بالشركة كي أبلغ عن هذا |
| Aman Tanrım. İnsanları aramak zorundayım. | Open Subtitles | يا إلهي يجب أن أتصل ببعض الناس |
| Doktor kendi söyledi aramam gerektiğini. | Open Subtitles | لقد قال لي الطيبب بنفسه أني يجب أن أتصل |