| Ve Seni uyarmalıyım ki grubumuzda bir libür var zaten, | Open Subtitles | و يجب أن أحذرك بأنه لدينا بالفعل ليمور في مجموعتنا |
| Seni uyarmalıyım sevgili Sandra, emirlerime itaat edilmesine alışkınım ben,.. | Open Subtitles | يجب أن أحذرك يا آسنة ساندرا أنني معتاد على أن تطاع أوامري |
| Buraya çok sık Alman gelmediği konusunda Seni uyarmalıyım. | Open Subtitles | أعتقد أننى يجب أن أحذرك الألمان لا يأتون هنا كثيرا |
| Seni uyarayım, sikine sahip çıkmazsan... - ...taşaklarını sökerim. | Open Subtitles | يجب أن أحذرك إن حاولت العبث معي، سأقصم ظهرك |
| sizi uyarmalıyım. Alman Ordusu karşı saldırıya geçmeye hazırlanıyor. | Open Subtitles | يجب أن أحذرك , الجيش الألمانى يجهز لهجوم مضاد |
| Orayı sevme sebebimin, şehirdeki en sıcak kahveyi yapmaları olduğu konusunda seni uyarmalıydım. | Open Subtitles | كان يجب أن أحذرك أن سبب محبتي لذلك المكان لأنهم يصنعون أشد القهوة حرارةً في البلدة |
| Nak,Seni uyarmalıyım ki Mak tehlikede. | Open Subtitles | ناك، أنا يجب أن أحذرك بأن ماك في خطر كبير. |
| Memnun olurum, ama Seni uyarmalıyım her gün kazak giymiyorum. | Open Subtitles | لسعدت بهذا ، لكن يجب أن أحذرك لا أرتدي سترة كل يوم |
| Ama Seni uyarmalıyım, kuracağım yeni parlamento eskisiler gibi yumuşak başlı olmayacaktır. | Open Subtitles | ولكن يجب أن أحذرك قد لا تجد هذا البرلمان مطيعاً كأولئك الذين قبله |
| İyi. Ama Seni uyarmalıyım. Ben Princeton'a gittim. | Open Subtitles | لكني يجب أن أحذرك لقد ذهبت لجامعة برنستون |
| Pekâlâ, muhtemelen Seni uyarmalıyım, üniversitedeyken profesyoneldim. | Open Subtitles | إذا , يجب أن أحذرك أنني كنت محترفا أيام الكلية |
| Ama Seni uyarmalıyım yabancı ülkeden kumar borcu olanları öylece salmıyorlar. | Open Subtitles | ولكـــن يجب أن أحذرك فلـــــن يسمحــون للأجانب من الخروج من بريطانيا وعليهـــم ديون في القمــار |
| Seni uyarmalıyım ki, bu şeyden kurtulmak için eğitilmiş bir ajanım ben. | Open Subtitles | يجب أن أحذرك أني تدربت على مقاومة هذه الأمور |
| Seni uyarmalıyım çok fazla soruya cevap veremem. | Open Subtitles | يجب أن أحذرك أنا لا أجيب على العديد من الأسئلة |
| Ama Seni uyarmalıyım. | Open Subtitles | أيضاً,يجب أن أحذرك يوجد مكانين فقط هنا للأكل |
| Ama ben Seni uyarayım, cevap alamayabilirsin. | Open Subtitles | مع ذلك , يجب أن أحذرك بأنك قد لاتحصل على جواب |
| Seni uyarayım ben güreş takımındayım. | Open Subtitles | يجب أن أحذرك إنني في فريق المصارعة |
| Gerçekten hasta insanlar üzerinde çalışmadığım konusunda sizi uyarmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أحذرك بأنني لا أتعامل مباشرة مع الحالات المتأخرة |
| seni uyarmalıydım. Erken geleceğini tahmin etmedim. | Open Subtitles | كان يجب أن أحذرك لكني لم أعلم أنه سيعود مبكراً |
| Sizi, hem fiziksel açıdan tehlike, hem de zekası konusunda uyarmam lazım... | Open Subtitles | يجب أن أحذرك ليس فقط بخصوص الضرر البدنى... |
| Ama sizi uyarmam gerek. Sıradan bir hamak değildir. | Open Subtitles | ،لكن يجب أن أحذرك هذه ليست بأرجوحة عادية |
| Başımızın belaya girebeleceği konusunda seni uyarıyorum. | Open Subtitles | والآن يجب أن أحذرك.. ربما سنقع في المشاكل.. ؟ |
| Evet, tozmazsınız ama seni uyarmak zorundayım. Her güzel hikayenin bir de korkutucu tarafı vardır. | Open Subtitles | كلا، لا تقل هذا، لكنني يجب أن أحذرك بأن كُل قصة جيدة لها جزء مُخيف، |