| Torch'a dönmem gerek. Biraz işim var. | Open Subtitles | يجب أن أعود إلى قاعة تحرير تورتش يجب أن أدرس |
| Yurda dönmem gerek çünkü yarın çok zor bir sınavım var. | Open Subtitles | يجب أن أعود إلى حجرتى فأنا عندى إمتحان غداً |
| Geçmişe son bir kere daha geri dönmem lazım. | Open Subtitles | يجب أن أعود إلى الماضى مرة أخرى , مرة أخرى فقط |
| Haydi ama yapmayın, bu çok saçma. Sınıfa dönmek zorundayım. | Open Subtitles | بالله عليك، هذا مثير للسخرية يجب أن أعود إلى الفصل |
| Şimdi kusura bakmayın hanımlar. İşe dönmem gerekiyor. | Open Subtitles | اعذراني أيتها السيدتان، يجب أن أعود إلى العمل. |
| Oğlumun yanına dönmeliyim. Onları kızdırma, kibar ol. | Open Subtitles | يجب أن أعود إلى ابني، لا تجعلهم يغضبون كُن مؤدباً |
| Ne zaman yakalayacak? Çok geleneksel bir grafiğe geri dönmeliyim. | TED | متى سيتم اللحاق بالركب؟ يجب أن أعود إلى المخططات التقليدية. |
| Bu benim kayın biraderim. Birşeyler oldu ve benim eve gitmem gerek. | Open Subtitles | هذا صهري.لقد حصل شيء و يجب أن أعود إلى المنزل |
| Muhtemelen tahmin etmişsindir, şehre dönmem gerek. | Open Subtitles | كما قد تكون توقعت يجب أن أعود إلى المدينة |
| Lanet üzerimize gelmek üzere ve son hazırlıkları yapmak için perilerin yanına dönmem gerek. | Open Subtitles | تكاد اللعنة تحلّ علينا. و يجب أن أعود إلى الحوريّات للقيام بالتحضيرات النهائيّة. |
| Zaman kaybetmeden ameliyathaneye dönmem gerek. | Open Subtitles | لذلك يجب أن أعود إلى عمليتي قبل أن ينفذ منّا الوقت |
| Uzun hikaye. Ameliyata dönmem gerek. | Open Subtitles | قصة طويلة, يجب أن أعود إلى غرفة العمليات |
| Cinayet silahını belirlemeye yardımcı olmak için Laboratuvara dönmem lazım. | Open Subtitles | يجب أن أعود إلى المُختبر وأساعد في تحديد ما قد يكون السلاح. |
| Pekâlâ, her ne kadar sizlerle takılmayı çok istesem de, işe dönmem lazım. | Open Subtitles | حسنٌ، أرغب بالبقاء معكم يارفاق ولكن يجب أن أعود إلى العمل |
| Stüdyoya dönmem lazım, birkaç iş kaldı. | Open Subtitles | يجب أن أعود إلى الاستوديو، هناك بعض الأمور لأهتم بها |
| Bak, saat birde görevime dönmek zorundayım. Gidelim. | Open Subtitles | يجب أن أعود إلى موقعى فى الواحدة ، دعينا نذهب |
| Ben İspanya'ya dönmek zorundayım. Burada yalnız kalmanı istemiyorum. | Open Subtitles | يجب أن أعود إلى اسبانيا ، لا أريدكِ أن تمكثي بمفردكِ |
| Uçak tamamen senin, ama benim işe dönmem gerekiyor. | Open Subtitles | الطائرة تحت تصرفكما لكن يجب أن أعود إلى العمل |
| Benim Sanjo'ya dönmem gerekiyor. | Open Subtitles | ابقي هنا و ارتاحي يجب أن أعود إلى قلعة "سانجو" |
| Ara sıcaklar gelmeden Bec'in yanına dönmeliyim. | Open Subtitles | كذلك، يجب أن أعود إلى بيك قبل قطرات عموس بوش. |
| Aslında o zamana geri dönmeliyim. | TED | حسناً، في ذلك الوقت.. يجب أن أعود إلى الوراء. |
| Dr. Lester, bunlar etkileyici, hoş şeyler ama gitmem gerek. | Open Subtitles | الدّكتور ليستر، هذا حقا عن السحر والمادة... لكنّي يجب أن أعود إلى زوجتي. |
| Yeni doğan çocuğumu görmek için El Salvador'a dönmeliyim. | Open Subtitles | "يجب أن أعود إلى "السلفادور لأحضر ولادة طفلي |