- Biliyor musun, Courtney, daha fazla lithium veya diyet kola almalısın. | Open Subtitles | هل تعرفين يا كورتني أنت يجب أن تأخذي المزيد من الليثيوم او تحصلي على حمية الكوكا |
Buradan nasıl gitmeyi düşünüyorsun... planın nedir bilmiyorum... ama sanırım arabamı almalısın. | Open Subtitles | أنا لا أعرف كم تعتقدين حول الخروج من هنا أو ما شابه ذلك ما خططك لكن أعتقد يجب أن تأخذي سيارتي |
Arabayı almalısın ve buradan gitmelisin. | Open Subtitles | أنت يجب أن تأخذي السيارة و تخرجي من هنا. |
Yavaş ve derin nefesler almalısın. | Open Subtitles | لكن هذا يجعل تنفسكِ أصعب يجب أن تأخذي نفس عميق وبطيء |
Bence de, emaneti almalısın arık Kate. | Open Subtitles | أنا أوافق. كلنا نفكر بانه يجب أن تأخذي العصا أنتي |
Yuki... Mutlaka intikamımızı almalısın... | Open Subtitles | يجب أن تأخذي بثأرنا دون إخفاق. |
Belki de Sucret almalısın anne. | Open Subtitles | ربما يجب أن تأخذي قرص مخدر، أمي |
Bunları beraberinde yatağa almalısın. | Open Subtitles | يجب أن تأخذي هذا معك الى الفراش |
Sen de giderken bir tane almalısın. | Open Subtitles | يجب أن تأخذي واحدة منها عندما تغادرين |
Bunları almalısın. | Open Subtitles | يجب أن تأخذي هذه |
Sanırım Vincent'ı almalısın. | Open Subtitles | أظن أنكِ يجب أن تأخذي "فنسنت". |
Bunu da almalısın. | Open Subtitles | يجب أن تأخذي هذا معكِ |
Advil almalısın. | Open Subtitles | حسناً, يجب أن تأخذي مسكن ألم |
Biraz daha zaman almalısın. Bu bir tanı mı? | Open Subtitles | يجب أن تأخذي المزيد من الوقت |
Andie, bunu ciddiye almalısın, anlıyor musun? | Open Subtitles | (أندي) ، يجب أن تأخذي هذا على محمل الجد، إتفقنا؟ |
Onu yanına almalısın. | Open Subtitles | يجب أن تأخذي تلك الصُورة. |
- Hemfikir olmadığımıza hemfikir olalım, olur mu? Dinle beni! Jamie'yi almalısın. | Open Subtitles | إستمعي إلي (يجب أن تأخذي (جيمي |