"يجب أن تبقي" - Translation from Arabic to Turkish

    • kalmalısın
        
    • tutmalısın
        
    • olman lazım
        
    • kalmak zorundasın
        
    • kalman lazım
        
    • kalman gerek
        
    • kalıp
        
    Güzel, eğer başka birisi yoksa burada kalmalısın. Open Subtitles حسناً إذ لم يكن هناك أحد آخر ..يجب أن تبقي هنا
    Yüzmeyi öğrenene kadar belki suyun sığ tarafında kalmalısın, güzelim. Open Subtitles يجب أن تبقي قريباً من المياه الضحلة حتى تجيدي السباحة، أيتها الفاتنة
    Bizi kimin öldürmeye çalıştığını bulana kadar benimle kalmalısın Open Subtitles حتى نعرف من يريد أن يقتلنا,يجب أن تبقي معي.
    Bunu kesinlikle kontrol altında tutmalısın, başarabilirsen Dianne senin bütün sorunlarını çözecek. Open Subtitles بالتأكيد التحقق من ذلك يجب أن تبقي الماء في القاع، إذا كنت تستطيع ع ب ديان جميع المشاكل الخاصة بك إلى التمهيد.
    GüçIü olmalıyız, denizci. Bu işten kurtulmak için dimdik ayakta olman lazım. Open Subtitles يجب أن تبقي ثابتً, أيها البحار سوف نخرج من هنا, نحتاجك قوي
    Sana ameliyata girmek ister misin diye soracaktım ama burada hamile bayanla kalmak zorundasın. Open Subtitles كنت سأطلب منك أن تكون معي، لكن يجب أن تبقي مع هذه السيدة الحبلى
    Hayır, bu sefer arabada kalman lazım. Open Subtitles لا, يجب أن تبقي فالسيارة هذه المرة.
    Tam bir dakika orada kalman gerek alevlerin sönmesine ve odanın tam steril olmasına yetecek kadar. Open Subtitles يجب أن تبقي في الداخل لدقيقة كاملة، وقتٌ كافٍ لإنخماد النيران وليتم تعقيم الغرفة تماماً.
    Avatar olarak, bu zıtlaşmada tarafsız kalmalısın. Open Subtitles كأفتار , انت ِ يجب أن تبقي محايدة في هذا الصراع
    Bu oyunla ilgili şey bu işte, o anda kalmalısın, değil mi? Open Subtitles هذا هو الشيء الجميل في هذه اللعبة, يجب أن تبقي في اللحظة, أليس كذلك؟
    Kaçamadığın mazinle birlikte burada kalmalısın yaşamın kendisinden daha çok seni seven ruhlarla. Open Subtitles يجب أن تبقي هنا مع الماضي الذي لا يمكنك الهروب منه مع الأشباح الذين تحبهم أكثر من الحياة نفسها
    Sen sınırın bu tarafında kalmalısın. Open Subtitles هذا هو حد الملكية يجب أن تبقي هنا على هذا الجانب
    Her neyse bence orada kalmalısın. Open Subtitles على كل حال... يجب أن تبقي هناك. سيعود ذلك عليك بالنفع.
    - Burada, güvende olduğun yerde kalmalısın. Tamam mı çiçeğim? - Tamam anneciğim. Open Subtitles يجب أن تبقي هنا بينما أنت بمأمن - هل تفهمين يا زهرتي - أجل يا أمي -
    İşte bu yüzden, ifade verirken, yanıtlarını kısa tutmalısın. Open Subtitles لهذا، في جلسة الشهادة، يجب أن تبقي إجاباتك ملخّصة
    Sana her defasında diyorum, gözlerini açık tutmalısın. Open Subtitles ما زلت أقول لك يجب أن تبقي عيونك مفتوحة
    Annen için güçlü olman lazım. Open Subtitles يجب أن تبقي قوية لأمك أن لا يمكنني المشي الى البيت
    - Tatlım, sakin olman lazım. Open Subtitles عزيزتي,يجب أن تبقي هادئة
    Tarafsız kalmak zorundasın, aksi halde kabilelerimiz asla birleşemez. Open Subtitles , أنت ِ يجب أن تبقي محايدة او قبائلنا لن تجد الوحدة أبدا
    Deena birisiyle kalmak zorundasın. Open Subtitles حسنا, دينا, يجب أن تبقي مع شخص ما
    kalman lazım. Open Subtitles يجب أن تبقي هُنا
    kalman gerek. Open Subtitles يجب أن تبقي لتري كيف ستسير الأمور
    Madem öyle, o zaman belki de biraz daha kalıp çalışmalısın. Open Subtitles لذا بهذه الحالة ، ربما يجب أن تبقي مستيقظة . و تدرسي لوقت أطول

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more