| Sam Michael'ın geldiğinden bahsetti. Çok mutlu olmalısın. | Open Subtitles | سام اخبرني عن وصول مايكل كم يجب أن تكون سعيدة |
| Sevgili çocuğum, kendi toprağına basıyor olduğun için mutlu olmalısın. | Open Subtitles | أليس كذلك؟ صبي عزيزي. يجب أن تكون سعيدة أن المنزل على اليابسة. |
| Bunu yapmak tüm günümü aldı o yüzden çok mutlu olmalısın. | Open Subtitles | أخذ مني كامل اليوم لكي أخرج بهالنتيجة يجب أن تكون سعيدة بالاعتبار |
| Yüzbaşın temize çıktı. mutlu olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكون سعيدة الكابتن" رجل نظيف" |
| Dostum, mutlu olmalısın | Open Subtitles | المتأنق، يجب أن تكون سعيدة. |
| mutlu olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكون سعيدة جدا. |